Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2292
Karar No: 2012/9489
Karar Tarihi: 19.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/2292 Esas 2012/9489 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/2292 E.  ,  2012/9489 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatıyla)
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.12.2011 gün ve 255/710 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR
    Davacı ... vekili dava dilekçesinde, davalı ile vekil edeninin 05.03.1996 tarihinde evlendiklerini, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/693 Esas ve 2010/95 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının 29.04.2010 tarihinde kesinleştiğini, vekil edeninin Ziraat Mühendisi olarak çalıştığını, yüksek ücret aldığını, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 248 ada 82 sayılı parsel üzerinde bulunan binadan 2. kat 4 nolu bağımsız bölüm ile 545 ada 43 sayılı parselde bulunan binada 1. kat 5 nolu dairenin evlilik birliği içerisinde katkısı ile aldığını, bu nedenle davalı adına bulunan tapu kaydının ½ oranında iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, bunun mümkün bulunmaması halinde ise, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere taşınmazların değerine katkı bedeli olan 10.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Afşin 08.11.2010 tarihli cevap dilekçesinde, kendisinin hiçbir yerde sosyal güvencesi, sigortası ve maaşı bulunmadığını, sadece 1998 yılında babasından kalan daireyi annesine sattığını buradan alınan tereke parası ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, davacı ile bir ilgisinin bulunmadığını 13 yıllık evli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 248 ada 82 sayılı parselde kat 2‘de yer alan 4 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının ½’sinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 545 ada 43 sayılı parseldeki 5 nolu mesken yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine, karar verilmesi üzerine hükmün kabule ilişkin bölümü davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimini geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.Taraflar, 05.03.1996 tarihinde evlenmiş, 19.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 29.04.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 05.03.1996 tarihinden 01.01.2002 tarihinde kadar 743 sayılı TKM. nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı TMK. nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 19.10.2009 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TKM. m. 202, 4722 s.K.m.10/1) Taraflar arasındaki mal rejimi TMK. nun 225/2. fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, iki bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile ½ oranında vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Yargılamanın 28.04.2011 tarihli oturumunda, davacı vekili, dava konusu yapılan 545 ada 43 sayılı parselde bulunan 5 nolu bağımsız bölümle ilgili davalarından vazgeçtiklerini bildirmiş, beyanı okunup imzası alınmıştır.
    Uyuşmazlık konusu, 248 ada 82 sayılı parselde bulunan 4 nolu bağımsız bölüm 28.12.1999 tarihinde üçüncü kişiden satın alma yoluyla davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilmiştir. Dosyadaki bilgilere göre, davacı Ziraat mühendisi olup çalışan biri olduğundan belirli bir gelirinin bulunduğu açıktır. Davalı ... ...ise, cevap dilekçesinde, ev hanımı olduğunu ve herhangi bir sosyal güvencesinin olmadığını bildirerek babasından miras kalan kendisine ait daireyi annesine satmak suretiyle söz konusu bağımsız bölümün alındığını savunmuştur. Mahkemece, iptal yönünden karar verilmiştir. Taşınmaz mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce alındığına göre davacının söz konusu taşınmaza katkısının olduğunun kanıtlanması gerekir. (TMK. m.6 ). Ne var ki, gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde ve gerekse 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mallar bakımından katkı ya da katılma alacağı isteğinde bulunan kişinin ayin (mülkiyet) isteme hakkı bulunmamaktadır. Somut olayda davacının ayni isteme hakkı olmayıp şahsi hak niteliğinde bulunan alacak hakkı söz konusudur. Bir eşin katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için diğer eş tarafından edinilen mala para veya para ile ölçülebilen maddi bir katkısının olduğunun kanıtlanması gerekir. Katkı payı alacağı davalarında göz önünde bulundurulan 07.10.1953 tarih ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “davacının, bir bağıt ilişkisinin varlığı savı ile tapu kaydının kendi adına düzeltilmesinin isteyebilmesi için aralarında MK.nun 634. maddesine uygun bir biçimde bağıtın (aktin) var olması gerekir. Bu biçimde bir bağıtın var olmadığı, davacının beyanından anlaşılırsa kanunun var olmadığını kabul ettiği bir durumun ispatı da Yargıçlıkça (Mahkemece) düşünülemez. YİBK kapsamından da anlaşıldığı üzere davacı ile davalı arasında nedensellik bağını oluşturan bir akit söz konusu değildir. Bu nedenle kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi anılan içtihadı birleştirme gereğince söz konusu olamaz. Mal ayrılığı rejimlerinde eşe tanınan hak bu nedenle ayni bir hak olmayıp şahsi bir alacak hakkının varlığı söz konusudur.
    Saptanan bu somut olgu karşısında mahkemece taşınmazın tapu kaydının ½ oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi anılan YİBK ile ilkelere uygun düşmemektedir.
    O halde mahkemece, yapılacak iş; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller bedel yönünden ve yukarıdaki kısmi açıklamalarda gözetilerek değerlendirilmesi, gerekirse katkı payı alacağının hesaplanması konusunda dosyanın konunun uzmanı bir mali müşavir ile bir uzman görüşünden (hukukçudan) oluşan bilirkişi heyetine verilmesi, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık rapor sunulmasının istenmesi, davalı eşin savunmasında açıkladığı hususların doğruluk derecesinin araştırılıp belirlenmesi, daha açıkçası gerçekten davalının babasından miras yolu ile gelen dairenin annesine satılıp satılmadığı, satılmış ise hangi tarihte satıldığı, adına kayıtlı bulunan daireye, sattığı daireden gelen paranın harcanıp harcanmadığı konularında gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, böyle bir dairenin satışı söz konusu ise tapu kayıtları getirtilerek dosya arasına konulması, mahkemece eksik görülen hususların da yerine getirilmesi, dava değeri olarak istenen 10.000 TL"nin ne kadarının dava konusu taşınmaz ve ne miktarında feragat edilen mesken için istenildiğinin davacı tarafa açıklattırılması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 114.40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi