Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8399
Karar No: 2019/11351
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/8399 Esas 2019/11351 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/8399 E.  ,  2019/11351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava konusu 116 ada 21 ve 34 parseller, 118 ada 22 ve 28 parseller, 102 ada 125 parsel taşınmazların kök murisleri olan ...’dan intikal ettiğini, davalılar tarafından kadastroda kendi adlarına yazdırıldığını, dedeleri ...’ın davalıların murisi ...’dan başka davacıların murisleri olan ... ve ... isimlerinde çocukları da olduğunu, taşınmazlarda taksimin de söz konusu olmadığını, taraflar arasında dava dışı bir takım taşınmazların kadastro mahkemesinde dava konusu olduğunu ve davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiğini, bu nedenlerle davalıların tapusunun iptali ile ... mirasçıları olan ..., ... ve ... mirasçıları adlarına hisseleri oranında tescilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra 116 ada 21 ve 34 parseller ile 102 ada 125 parsel yönünden davadan vazgeçmiştir.
    Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; ilk kararda davacıların 116 ada 21 parsel, 116 ada 34 parsel ve 102 ada 125 parsel taşınmazlar için açtıkları davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların 118 ada 22 ve 28 parsel taşınmazlar için açtıkları davanın kabulüne, davalılar adına olan tapunun iptali ile muris ... oğlu ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11.10.2012 tarihli ve 2012/2229 Esas, 2012/9004 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazların 30.04.2001 tarihinde davalılar adına itirazsız kesinleştiği, tanık beyanlarında taşınmazlara ilişkin taksim yapılmadığının belirtildiği ancak kadastro tutanaklarında yapılan incelemede taşınmazların öncesinde kök muris ...’e ait iken ...’in 1934 tarihinde ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu konusunda net bir sonuca ulaşılamadığı, ...’nın veraset ilamında 1915 yılında vefat ettiği ve çocukları ..., davalıların yakın murisi ... ve ...’in babalarının ölüm tarihinde 4-5 yaşlarında olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla tanıkların davalılar murisine taşınmazların geçtiği yönünde beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, usulüne uygun keşif yapılarak ve taraf tanıkları dinlenerek taşınmazların ilk malikinin kim olduğunun zilyetliğin hangi tarihler arasında kim tarafından sürdürüldüğünün ...’ten sonra kime kaldığının belirlenerek toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine mahkemece, dava konusu taşınmazların davacıların miras bırakanı ...’ın babası ... olduğu, 1934 yılında ölümü ile taksim yapıldığı, 1950 yılları arasında ne şekilde kullanıldığının ve zilyetliğin kimde olduğunun tespit edilmediği, dolayısıyla bu ara dönemde mirasçı sıfatıyla taşınmazların kullanıldığının kabulü gerektiği, kadastro tutanaklarında dava konusu 118 ada 22 ve 28 parsellerin davalıların murisi ...’e düştüğü, bir kısım davacılar murisi ...’e de bir takım yerlerin düştüğü yine kök muris ... mirasçılarına bir takım yerlerin düştüğü ancak bir kısım davacıların murisi ...’ya herhangi bir taksim yapılmadığı, ... oğlu ...’in vefatı ile de 118 ada 22 ve 28 parsellerin davalılara intikal ettiği bu nedenle ... kızı ... mirasçıları olan (... ve ...) dışındaki mirasçıların ... oğlu ... ve ... oldukları bu davacıların babalarının aralarında rızai taksim yapıldığının kabulü ile davanın bu davacılar yönünden reddi gerektiği, ... kızı ...’ye hiç yer verilmediğinden ... mirasçılarının paylarını talep etmelerinde haklı oldukları, ... kızı ...’nin ... kızı ... ile karıştırıldığından kısa kararda dava dışı olarak değerlendirildiği ,feragat edilen taşınmazlar yönünden hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmadığı gerekçesiyle dava konusu 118 ada 22 ve 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 2/6 payın davalı ... oğlu ..., 2/6 payın ... oğlu ..., 1/6 payın davacı ... oğlu ... adına tesciline, dava dışı ... hissesine isabet eden 1/6 payın davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava; Kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK"nin 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına dayalı tapu iptal ve tescile ilişkindir.
    Dava konusu 118 ada 22 ve 28 parsellere ilişkin kadastro tutanakları incelendiğinde; dava konusu parsellerin de içinde bulunduğu bir çok taşınmazın evvelce bir bütün halinde ... oğlu ...’in ceddinden intikalen ve taksimen geldiği, 20 yılı aşkın süredir davasız aralıksız malik sıfatıyla kullanıldığı ...’in 01.04.1934 yılında vefatı ile geriye mirasçı olarak kendinden evvel ölen eşi ...’dan olma çocukları ... ve kendinden evvel ölen oğlu ...’dan torunları ... ve ...’ya bıraktığı yine kendinden evvel ölen oğlu ...’den olma torunu ...’u ve 2. eşi ...’den olma kızı ...’yı bıraktığı başkaca kanuni mirasçısı bulunmadığı, bu kişilerin taşınmazlara malik sıfatıyla zilyet bulunurken 1950 yılında aralarında yaptıkları harici ve rızai ifraz ve taksim ile 33 parçaya böldükleri, dava konusu 118 ada 22 ve 28 parseller ile dava dışı 116 ada 3, 8, 12, 16 ve 26 parsellerin davalıların murisi ... oğlu ...’ya isabet ettiği ... oğlu ...’ya da dava dışı bir takım taşınmazların isabet ettiği ,... oğlu ...’nın 28.02.1983 tarihinde vefatı ile de dava konusu 118 ada 22 ve 28 parseller ile dava dışı 116 ada 3,8,12, 16 ve 26 parsellerin oğulları Fazlı ve ...’ya intikal ettiği tespit edilmiştir. Davacılardan ... tarafından davalılara karşı 116 ada 3, 8, 12 ve 26 parseller yönünden kadastro tespitine itiraz edilerek Kadastro Mahkemesinde dava açılmış olup davacının annesi ...’nın yanlış uygulanan nüfus kayıtları nedeniyle kadastro tespitinde yer almadığı davalıların murisi gibi davacının annesinin de pay alması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne 116 ada 3, 8, 12 ve 26 parsellerin tapusunun iptaline karar verildiği tespit edilmiştir.
    1. Davacılar vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede; dava konusu 118 ada 22 ve 28 parsellerin de içinde olduğu ve muris ...’ten kaldığı söylenen taşınmazlara ilişkin olarak mirasçıların tamamı arasında taksim yapılmadığı tanık beyanlarından ve dosya kapsamından anlaşıldığına göre ... oğlu ... ve ... oğlu ... arasında kadastro tutanaklarında belirtilen şekilde yapılan sözleşmeye değer verme imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle de davacı olan ... oğlu ... mirasçıları tarafından açılan davanın da kabulüne, taşınmazların miras payları gözetilmek suretiyle taraflar adına tesciline karar verilmesi gerekirken gerekçede reddi gerektiğinin yazılması doğru görülmediği gibi red gerekçesine ilişkin hükümde olumlu veya olumsuz hüküm de kurulmamış olması doğru görülmemiştir.
    2. Yine Mahkeme tarafından gerekçede de kabul edildiği üzere ... kızı ... ile ilgili lehine olacak şekilde karar verilmesi gerektiği gözden kaçırılarak bu davacının dava dışı gerçek kişi kabul edilerek ve davacı ...’ya ait payın davalılar üzerinde bırakılarak hüküm kurulması da doğru değildir.
    3. Davalılar vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise ; mahkemece verilen ilk kararda 116 ada 21ve 34 parseller ile 102 ada 125 parseller yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup bu parsellerle ilgili vekalet ücretine ilişkin davalılar vekilince temyiz talebinde bulunulduğu halde bu husus bozma ilamında değerlendirilmediğine, dosya kapsamında taraflar lehine ve aleyhine doğmuş usuli kazanılmış hak bulunmadığına göre feragat edilen parsellerle ilgili kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken hiç hüküm kurulmamış olması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi