
Esas No: 2016/5835
Karar No: 2016/6111
Karar Tarihi: 18.05.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5835 Esas 2016/6111 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu araçla müvekkili yaya ..."a çarpmış olduğunu, kaza sonucu ortaya çıkan mevcut yaralanma nedeniyle işe gidemediğini, kazanç kaybının olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydıyla 1.000 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminat talebinde bulunarak bacağındaki kırığın kalıcı bir rahatsızlık bırakıp bırakmadığı hususunun sorulmasını istemiştir.
Davalılar vekili, kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, davacının bacağındaki kırık ile kaza arasında illiyet bağının kanıtlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, Hukuk Dairesi"nin 11/04/2012 tarih 2011/655 Esas 2012/6244 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; maddi tazminat talebinin kabulüne, 1.000 TL"nin kaza tarihi olan 21/03/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 4.000 TL"nin kaza tarihi olan 21/03/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm,
davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davacı yararına manevi tazminat yönünden hükmedilen avukatlık ücreti hatalıdır. Hükümde, bozma konusu yapılmadığından denilerek, manevi tazminat üzerinden 1.000-TL avukatlık ücretine hükmemedilmesi tarifeye aykırılık oluşturmuştur. AAÜT 13/1 maddesi gereği davacı lehine manevi tazminat yönünden 1.500-TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 1.000 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmayıp bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 6.bendinde yer alan “bozma konusu yapılmadığından” ibaresinin çıkarılarak bu ibareden hemen sonra gelen “1.000 TL” miktarının “1.500 TL” olarak değiştirilmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 256,17 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.