
Esas No: 2017/3235
Karar No: 2020/7036
Karar Tarihi: 28.12.2020
Danıştay 10. Daire 2017/3235 Esas 2020/7036 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3235
Karar No : 2020/7036
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı davanın kabulü yolundaki kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/4562 K:2017/2591 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 27/11/2009 tarihinde Konya ili, ... ilçesi, ... İlköğretim Okulunun bahçesinde polis tarafından silahla vurulması sonucu uğradığı zararlarının karşılığı olarak 250.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 345.194,00 TL) maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, ... İlköğretim Okuluna, okul kantininin penceresinin kırılması suretiyle girmeye çalıştığı mahkeme kararıyla sabit olan hırsızlığa teşebbüs ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarını işleyerek uyuşmazlık konusu yaralanma olayının gerçekleşmesinde 27/11/2009 tarihi itibariyle henüz 18 yaşını dahi tamamlamamış olan davacının, gerekse olayın vuku bulduğu okul bahçesindeki kaçışının sonlandırılması amacıyla kullanılan silahla ateş açılması yönteminde ölçülülük ilkesinin öngörülebilir ve kabul edilebilirlik sınırlarının çok üzerinde aşılması suretiyle olaydaki emniyet hizmetinin kötü işlemesi ile Emniyet görevlilerinin müterafik kusurunun bulunduğundan söz edilebileceği, dosyadaki bilgi ve belgeler ile teknik raporlara göre davacının, yaşamını tehlikeye sokacak şekilde hayati yönden ağır ve kalıcı olarak yaralanmasına ve ... tarihinde yapılan duruşmada hazır bulunması nedeniyle Mahkeme heyetince de tekerlekli sandalyede ve başkasının zorunlu bakım ve gözetiminde hayatını idame ettirmesine yol açıldığının anlaşıldığı, müterafik kusurla yol açılan söz konusu yaralanma olayında davacının işleme kastında bulunduğu ve işlediği suçların ağırlığı, yaralanma sonrası içine düştüğü ağır sağlık sorunları karşısında, polis memurlarının ikaz çalışmaları sonucunda gerekli emniyet tedbirini kullanmalarındaki özensiz ve ölçüsüz fiilleri dikkate alındığında, uyuşmazlık konusu olayın gerçekleşmesinde davacının 1/4 oranında, davalı idarenin görev ve sorumluluğundaki emniyet hizmetini yürütmekle görevli polis memurlarının ise 3/4 oranında kusurlarının olduğu takdir ve değerlendirmesinde bulunulduğundan, uyuşmazlık konusu yaralanma olayının gerçekleşmesinde hizmetin kötü işlemesi suretiyle 3/4 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılan davalı idarenin, davacının olay nedeniyle uğradığı işgücü kaybı zararının 3/4'ü olan 345.194,76 TL'yi tazmin etmesi gerektiği, Manevi tazminat istemi yönünden ise; uyuşmazlık konusu olayın gerçekleşmesine 1/4 oranındaki müterafik kusuru ile davacının da sebebiyet verdiği açık ise de, olayın vuku bulduğu okul bahçesindeki kaçışının sonlandırılması amacıyla kullanılan silahla ateş açılması yönteminde ölçülülük ilkesinin öngörülebilir ve kabul edilebilirlik sınırlarının çok üzerinde aşılması suretiyle davacının, yaşamını tehlikeye sokacak şekilde hayati yönden ağır ve kalıcı olarak yaralanmasına ve ... tarihinde yapılan duruşmada hazır bulunması nedeniyle tekerlekli sandalyede ve başkasının zorunlu bakım ve gözetiminde hayatını idame ettirmesine yol açılmasına sebebiyet verilmesi sonucunda davacının, içine düştüğü ağır psikolojik sıkıntı ve elem hali ile söz konusu olayın izlerini hayatı boyunca taşıyacak olması nedeniyle aile ve çevresinde yaşayacağı utanç duygusundan kaynaklanan ıstırap halinin hafifletilebilmesinin güçlüğü karşısında, talep edilen 50.000,00 TL manevi tazminat tutarının uyuşmazlık konusu olayda uğranılan manevi zararların müterafik kusur oranına göre tazmini noktasında cüzi kalacağı değerlendirilmiş olup davacının uğradığı manevi zararın karşılığı olarak 50.000,00 TL'nin tamamının tazminine karar verilmesinin hakkaniyete uygun bulunduğu gerekçesiyle; maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulü ile 345.194,76 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/4562 K:2017/2591 sayılı kararı ile hukuka ve usule uygun bulunan temyize konu kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENİN_İDDİALARI: Davalı İdare tarafından, davacının yaralanmasının kendi ağır kusurundan kaynaklandığı, olayın davacının gece vakti, görev yapan ve dur ihtarında bulunan polislerden kaçarken meydana geldiği, polislerin görevin ifası kapsamında hareket ettikleri, tazminat miktarının fahiş olduğu, temyiz aşamasında iddialarının değerlendirilmediği, ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/4562 K:2017/2591 sayılı kararı kaldırılarak davalı idarenin temyiz istemi yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacının, 27/11/2009 tarihinde Konya ili, ... ilçesi, ... İlköğretim Okulunun bahçesinde polis tarafından silahla vurulması sonucu uğradığı zararlarının karşılığı olarak 250.000,00 TL (miktar artırımı sonucu 345.194,00 TL) maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Davacıya isabet eden mermiyi ateşleyen polisler hakkında yaralama suçu nedeniyle açılan ceza davası sonucunda polislerden biri hakkında mahkumiyet, diğeri hakkında beraat yolunda .... Asliye Ceza Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar temyiz incelemesi sonucu onanarak 01/04/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı ise, ... Çocuk Mahkemesinin ... tarih ve E: …, K:… sayılı kararıyla hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkum edilmiş ve kararı 06/05/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdarenin üstlendiği kamu hizmetlerini gereği gibi yerine getirmekle zorunlu olduğu, hizmetin işleyiş ve ifası sırasında çeşitli sebeplerle gerçek veya tüzel kişilere verilen zararların taraflarca ibraz edilen bilgi ve belgeler ile re'sen araştırma ilkesi uyarınca temin edilen bilgi ve belgeler ile ortaya konulması şartıyla idarece tazmininin gerekeceği idare ve sorumluluk hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Prensip olarak, idarenin bir eylem ya da işleminden dolayı tazminatla yükümlü kılınabilmesi için o olayda hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunması zorunludur. İdarenin hukuki sorumluluğundan söz edebilmek için, bir zararın mevcut olması ve bu zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması, diğer bir ifadeyle, oluşan zararla idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının kurulabilmesi gerekmektedir.
İdarenin hukuki sorumluluğunun varlığı ve kapsamı yukarıda aktarılan unsurlar dahilinde oluşmakla birlikte; zararın varlığı ve niceliğinin ortaya konulmasında; maddi olayın tüm unsurlarıyla incelenmesi ve tazmin sorumluluğu açısından bir tespitin yapılması da yargının görevidir. İdare üstlendiği kamu hizmetini gereği gibi yerine getirmekle yükümlü olup, hizmetin işleyişi ve yerine getirilişi sırasında gerekli önlemlerin alınmaması, hizmetin iyi işlememesi nedeniyle verilen zararların hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmini gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bu hizmetten doğan nedenlerle kişilerin uğradığı zararların hizmetin sahibi idarece karşılanması esas olmakla birlikte, tazminata hükmedilirken, olayın meydana geliş şekline göre zarara uğrayan kişilerin de kusurlu olup olmadığının, dolayısıyla olayda müterafik kusur bulunup bulunmadığının da ortaya konulması gerekmektedir. Müterafik kusur, zarara uğrayanın, zararın doğumuna veya zararın artmasına etki etmesidir. Böyle bir durumda, zarara uğrayana ve yakınlarına ödenecek tazminat miktarları müterafik kusur oranında azaltılmalıdır.
Dosyanın incelenmesinden; 27/11/2009 tarihinde saat 20.00-20.30 sıralarında Konya İli, ... İlçesinde bulunan ... İlköğretim Okuluna, okul kantininin penceresinin kırılması suretiyle girilmeye çalışıldığı ihbarında bulunulması üzerine olay yerine intikal eden polis memurlarından kaçan davacının, dur ihtarına uymayarak kaçmaya devam etmesi üzerine henüz okul bahçesi içerisinde iken durdurulabilmesi için polis memurları tarafından havaya ateş açılmasına rağmen kaçmasına devam etmesi nedeniyle silahla ayak ve bacaklarına doğru ateş edilmesi neticesinde tek kurşunla vurulması şeklinde olayın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının, karıştığı hırsızlık olayında polisler tarafından yapılan dur ihtarına riayet etmediğinden ve yakalanması amacıyla açılan ateş sonucunda yaralandığından davacının yaralanmasına neden olan olaydaki kusurunun % 25 den daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazminine karar verilirken, davacının olaydaki sabit olan hırsızlığa teşebbüs ve iş yeri dokunulmazlığın ihlal suretiyle olay yerinde bulunduğu ve polis memurlarının dur ihtarına uymayarak kaçmaya devam etmeleri neticesinde yaralanma olayının meydana gelmesindeki kusurlu davranışları da gözetilip müterafik kusur oranında maddi tazminat miktarından indirime gidilmesi ve manevi tazminatın takdiren yeniden belirlenmesi gerekirken, davacının %25 kusurlu olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat isteminin kabulü yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin, ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 28/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Dava; 27/11/2009 tarihinde Konya ili, ... ilçesi, ... İlköğretim Okulunda hırsızlık yapan davacının polislerden kaçarken arkasından vurulması sonucu uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazmini isteminden kaynaklanmaktadır.
Davacının okulda hırsızlık girişiminde bulunmasına karşın, olayın oluş biçimine bakıldığında; davacının olay tarihinde 17 yaşında olması, iki polis tarafından kovalanması ve arkasından birden fazla ateş açılmak suretiyle yaralanması ayrıca okul bahçesinin yeterli derecede ışıklandırılmış halde olması ve davacının önünde yüksek duvarın bulunması nedeniyle kaçma ihtimalinin az olması ile davacının bu olay nedeniyle % 100 iş gücü kaybına uğradığı da dikkate alındığında davalı idarenin karar düzeltme talebinin reddi gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.