
Esas No: 2018/2856
Karar No: 2020/4819
Karar Tarihi: 28.12.2020
Danıştay 12. Daire 2018/2856 Esas 2020/4819 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2856
Karar No : 2020/4819
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : … mirasçıları, 1-…,
…
6- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Diyarbakır ili, … İlçe Jandarma Komutanlığında … olarak görev yapmakta iken 01/12/1996 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarıyla girdiği çatışmada yaralanan ...'un mirasçıları tarafından, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında ödenmekte olan nakdi tazminat aylığının kesilerek, 01/10/1997 tarihinden itibaren ödenmeye başlanan Bağ-Kur yaşlılık aylığının nakdi tazminat aylığına dönüştürülmesi suretiyle %25 artırımlı şekilde ödenmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dilekçesinin reddine dair … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca yeniden verilen dilekçe üzerine açılan davada, davacılar murisinin Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığının bağlandığı 01/10/1997 tarihinden önce 01/12/1996 tarihinde malul olduğu, Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta iken malul olmaması sebebiyle, durumunun 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği, malul olduğu tarihten itibaren hakkında aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanması gerektiği, öte yandan, mevzuat uyarınca her iki maaşın da ödenebileceğinin açık olması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, yaralananlara ve ölenlerin dul ve yetimlerine bağlanacak tazminat aylıklarının, daha önce ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan aylıkların artırılması suretiyle ödenebileceği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde yer alan düzenlemeler uyarınca, davacıya Bağ-Kur aylığı ile 2330 sayılı Kanun kapsamında bağlanacak olan aylığın birlikte ödenmesine imkân bulunmadığından, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıların murisi ..., Diyarbakır ili, … İlçe Jandarma Komutanlığında … olarak görev yapmakta iken 01/12/1996 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarıyla girdiği çatışmada yaralanmış, 16/05/1999 tarihinde istifası kabul edilmek suretiyle bu görevinden ayrılmıştır.
17/05/1984 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olan ...'un yaşlılık aylığı bağlanması için koşulları taşıması üzerine, Bağ-Kur Genel Müdürlüğünce 01/10/1997 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı, 15/05/1999 tarihinden itibaren ise 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında nakdi tazminat aylığı ödenmeye başlanmıştır.
Davacılar murisinin 01/10/1997 tarihinden itibaren Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı aldığının tespiti üzerine, davalı idarece ödenen nakdi tazminat aylığının kesilerek, Bağ-Kur yaşlılık aylığının nakdi tazminat aylığına dönüştürülmesi suretiyle %25 artırımlı şekilde ödenmesi yolunda ... tarih ve ... sayılı işlem tesis edilmiştir.
Davacılar tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle açılan davada, ... İş Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın ... Hukuk Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla görev yönünden bozulması üzerine, ... İş Mahkemence verilen görevsizlik kararı 05/12/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinin üçüncü fıkrasında, geçici köy korucularının (maddede geçen "..." ibaresi 03/10/2016 tarih ve 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 8. maddesiyle "güvenlik korucusu" olarak değiştirilmiştir) görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölmeleri halinde 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un "Aylık bağlanması" başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında; "Bu Kanun kapsamına girenlerden;
a) Engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanır.
b) Emekli aylığı almakta iken engelli hâle gelenlerin almakta oldukları aylıkları görev malullüğü aylığına dönüştürülür.
c) Ölenlerin kendilerine bağlanması gereken görev malullüğü aylığı, dul ve yetimlerine intikal ettirilir.
Bu madde gereğince ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre bağlanan aylıklar, % 25 artırılarak ödenir.
d) Herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların engelli hâle gelmeleri halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36 ncı maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden (Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi) kendilerine, ölümlerinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığı % 25 artırılarak bağlanır." düzenlemesine;
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; "... Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamına girenler, aylıklara ilişkin hükümler hariç olmak üzere (d) bendi kapsamına girenlerin malullük hâline bağlı olarak yararlandığı haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılır. ..." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 442 sayılı Köy Kanunu'nun 74. maddesinin üçüncü fıkrasında, geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, engelli hale gelmeleri veya ölmeleri halinde, haklarında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı; 2330 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, engelli hâle gelerek bağlı oldukları sosyal güvenlik mevzuatına göre emekliye sevk edilenlere görev malullüğü aylığı bağlanacağı ve ilgili sosyal güvenlik kurumlarınca kendi mevzuatlarına göre bağlanan aylıkların % 25 oranında artırılarak ödeneceği; aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca Emekli Sandığı dışındaki diğer sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanların, aylıklara ilişkin hükümler hariç olmak üzere (d) bendi kapsamına girenlerin malullük haline bağlı olarak yararlandığı haklardan da aynı esas ve usuller çerçevesinde yararlandırılacakları, davacılar murisine bağlı olduğu sosyal güvenlik mevzuatına göre bağlanan yaşlılık aylığı ile 2330 sayılı Kanun kapsamında bağlanacak nakdi tazminat aylığının birlikte ödenmesine imkân bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacılar murisinin ... olarak görev yapmakta iken 01/12/1996 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarıyla girdiği çatışmada yaralandığı, 16/05/1999 tarihinde geçici köy koruculuğu görevinden istifa etmek suretiyle ayrıldığı, 17/05/1984 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olan davacılar murisine koşulları sağlaması üzerine 01/10/1997 tarihinde tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığı, 15/05/1999 tarihinde ise, Sosyal Güvenlik Kurumunca 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlandığı, davalı idarece tesis edilen 25/11/2008 tarihli dava konusu işlem ile, nakdi tazminat aylığının kesilerek, Bağ-Kur aylığının %25 oranında artırımlı olarak ödenmesine karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, malul olduğu tarihte herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı almayan davacı hakkında 2330 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında işlem tesis edilemeyeceği, mevzuat uyarınca her iki maaşın da alınabileceğinin açık olduğu, davacının durumunun Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise, hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.