
Esas No: 2021/9098
Karar No: 2022/2860
Karar Tarihi: 18.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9098 Esas 2022/2860 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9098 E. , 2022/2860 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 26/04/2019 tarih 2019/İHK-4876 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olduğu aracın davacının sürücüsü olduğu araçla karıştığı trafik kazasında davacının yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını belirterek bedel artırım dilekçesiyle birlikte 187.001,71 TL sürekli iş göremezlik 101,00 TL geçici iş göremezlik tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kısmen kabulü ile 187.001,71 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 08/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, geçici iş göremezlik talebinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafından tahkim başvurusunda bulunurken sunulan Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporuna göre; davacıda segmental kolon rezisyonu ve %25 sinop insizyonel herni nedeniyle %33 oranında maluliyeti bulunduğu tespit edilmiştir. Ancak raporun hangi yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiği raporda belirtilmemiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince yargılaması sırasında oluşturulan içerisinde bir adli tıp doktorunun bulunduğu heyetten kusur, hesap ve maluliyet yönünden alınan 14/01/2019 tarihli kök raporda segmental kolon rezisyonu için kaza ile illiyeti belli olmadığı gerekçesiyle bu sekel dikkate alınamdan %3 oranında maluliyet tespit edilmiş, ek raporla ile segmental kolon rezisyonu sekeli dahil edilerek davacıda %27 oranında maluliyet oluştuğu tespit edilmiş ve bu oran üzerinden düzenlenen aktüer raporu doğrultusunda eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, muayeneli olarak yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilin müterafik kusur ve hesap raporu yönünden sunduğu temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdiki incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.