
Esas No: 2021/8700
Karar No: 2022/2849
Karar Tarihi: 18.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8700 Esas 2022/2849 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8700 E. , 2022/2849 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 10/07/2018 tarih 2018/İHK-5659 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, trafik sigortası bulunmayan araçta yolcu olarak bulunan davacının tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.001,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacının kazadaki yaralanmasının maluliyetine neden olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacı tarafça tahkim başvurusunda bulunurken sunulan Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24/11/2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporunda; işitme kaybı nedeniyle %52, konuşma bozukluğu nedeniyle %42, ruhsal durum nedeniyle
%50 maluliyet oranları ile davacının sağ gözünün bulunmadığı, sol gözün ise görmenin 1 metre olduğu belirtilerek %90 maluliyet oranı ile toplamda %99 oranında maluliyeti bulunduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan Ondokuz Mayıs Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 12/02/2018 tarihli raporunda ise; kaza neticesinde davacının kafa ve yüz bölgesinde kemik kırığı nedeniyle tedavi edildiği belirtilmekle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, davaya konu kaza nedeniyle yaralanmasının meslekte kazanma gücünden sürekli kayba neden olmadığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince söz konusu rapor doğrultusunda başvurunun reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince de davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.
Hükme esas alınan Ondokuz Mayıs Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 12/02/2018 tarihli raporda; davacının kardeşi ile yapılan görüşme davacının doğuştan duyamadığı, konuşamadığı, topallayarak yürüdüğü, kazada burna dikiş atıldığını, sol elmacık kemiğinde kırık oluştuğunu , sol gözünden 1 kere ameliyat olduğunu, göz nakli ameliyatı öderdilerini ancak temiz tutamayacağı için ameliyattan kaçındıklarını ve ömür boyu göz damlası kullanması gerektiği, raporun göz sağlığı ve hastalıları bölümünce yapılan muayenesinde belirtmiştir. Davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu muayene kağında da; sağ göz ameliyatının 1971 yılından önce yapıldığının, işitme kaybının ve psikiyatrik durumunun doğuştan mevcut olduğunun belirlendiği rapor edilmiştir. Tespit edilen bu durum ve her iki maluliyet raporu (12/02/2018 tarihli ve 24/11/2017 tarihli) birlikte değerlendirildiğinde ; kaza neticesinde davacının kafa ve yüz bölgesinde kemik kırığı nedeniyle tedavi edildiği, sol elmacık kemiğinde yaralanması olduğu, sağ gözünün kazadan önce zaten olmadığı ancak sol gözün ameliyat edildiği ve görme oranının 1 metre olduğu, bu durumun da ilk rapor ile tahkim yargılamasında alınan raporun birbiri ile teyit eder nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacıda oluşan sol gözünde oluşan görme kaybı yönünden davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, davacının muayenesi yapılarak ve tüm tedavi evrakları tetkik edilerek Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun, yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.