
Esas No: 2007/2047
Karar No: 2007/3909
Karar Tarihi: 10.4.2007
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2007/2047 Esas 2007/3909 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2005
NUMARASI : 2003/258-18
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, kıyı kenar çizgisi içerisindeki devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaza davalı şirketin iskeli ve platform yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek,elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan ve iskele olarak yapılan yere davalının elattığının kefşen saptandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.4.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat...geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü :
-KARAR-
Dava, kıyıda bulunan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delilerden, kıyıdan denize doğru uzanan çekişmeli iskelenin 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca keşfen belirlenen ve 3521 Sayılı Yasanın 4.maddesinde öngörülen kıyıda kaldığı sabittir.
Bilindiği üzere, kıyıda yapılanmaya hangi koşullarda imkan tanındığı 3621 Sayılı Kanunun 6. maddesinde ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesinde hükme bağlanmış; uygulama imar planlarına göre ve çevre kirliliğinin önlenmesiyle ilgili tüm önlemler alınmak koşulu ile, kıyının kamu yararına kullanımına ve kıyıyı korumak amacına yönelik yapı ve tesisler yapılabileceği belirtilmiş, bu yapılar arasında iskele de sayılmıştır.
Bunun yanında, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununda ve 618 Sayılı Limanlar Kanununda da benzer düzenlemeler yer almıştır.
Ne varki, mahkemece, çekişmeli iskelenin yukarıda değinilen düzenlemeler kapsamında kalıp kalmadığı bakımından yeterli bir soruşturma gerçekleştirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, anılan düzenlemeler gözetilmek suretiyle hükme yeterli araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.