Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5848
Karar No: 2019/11381
Karar Tarihi: 16.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2019/5848 Esas 2019/11381 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2019/5848 E.  ,  2019/11381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 05.12.2018 tarihli ve 2016/365 Esas, 2018/784 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 147 ada 127 parselde kayıtlı 1 numaralı mesken ve 4 numaralı dükkan ile ev eşyaları üzerinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, 10.11.2018 tarihinde talebini 85.000 TL olarak artırmıştır.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ev eşyaları yönünden 2.683 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, taşınmazlar yönünden ise davacının talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş, hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre 1 ve 4 numaralı taşınmazlara yönelik dava, artık değere katılma alacağı istemine ilişkindir.
    Katılma alacağı ve terekeden kaynaklanan haklar arasındaki farklılıklar kabaca şöyle sıralanabilir; katılma alacağı bakımından; 1. Katılma alacağı şahsi hak niteliğinde bir nispi alacak hakkıdır, 2.Katılma alacağı kanundan kaynaklanmaktadır, 3. Ölümle sona eren edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ölen eşin terekesinin paylaşılmasının bir ön koşulu olarak ortaya çıkmaktadır, 4. Katılma alacağı terekenin öncelikle ve peşin ödenmesi gereken borçları arasında yer almaktadır, 5. Katılma alacağı, miras bırakanın borcudur, 6. Miras bırakanın ölümü ile borçlu olma sıfatı mirasçılarına geçer ve mirasçılar TMK"nin 641. maddesine göre borçlardan müteselsilen sorumludurlar, 7. Davacı sağ eş, hem katılma alacağı nedeniyle tereke alacaklısı ve hem de tereke borcundan dolayı mirasçı sıfatıyla tereke borçlusudur. Bu nedenle alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eşte birleşmiş durumdadır, 8. Katılma alacağı alacaklısı miras payı oranında tereke borçlarından sorumludur, 9. Sağ eş katılma alacağını aldıktan sonra borca batık mirası (terekeyi) reddetme hakkı vardır, 10. Edinilmiş malların sürüm değerleri tasfiye anındaki yani karar tarihine en yakın tarihteki değerleri hesaplamaya esas alınır (TMK mad.235/1), bu sebeple davanın sürecine göre ölüm tarihi ile karar tarihi arasında uzun süre geçmiş olabilir (3-5 yıl, hatta daha fazla olabilir), 11. Sağ eşin aldığı katılma alacağı, ölenin evlilik süresince edindiği mallara katkısının bir karşılığıdır, 12-Mal rejiminin tasfiyesinde yetkili ve görevli mahkeme Aile Mahkemesidir, 13. Katılma alacağı oranı kanun gereği ½ (yarı) olup, sabit bir oran olarak belirlenmiştir (TMK mad. 236/1), 14. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesine konu mallar kural olarak edinilmiş mallardır. Miras (tereke) hakları bakımından ise; 1. Terekeden doğan hak şahsi hak niteliğinde bir nispi alacak hakkı olmayıp, miras hukukundan kaynaklanan bir ayni hak, yani bir ayni paylaşımdır. 2. Mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludur. (TMK mad. 641/1), 3. Terekenin tasfiyesine konu mallar murisin hem kişisel malları ve hem de edinilmiş mallarıdır. 4.Terekenin net miktarının (net terekenin) bulunması için öncelikle tasfiyede sağ kalan eşin katılma alacağının çıkarılması gerekmektedir. Böylece terekenin tasfiyesinden düşecek paydan önce eş, mal rejiminin tasfiyesinden düşecek paya sahip olacaktır. 5. Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır. Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir (TMK mad. 575), yani terekedeki tüm kişisel ve edinilmiş malların sürüm değeri ölüm anındaki (tarihindeki) durumuna göre saptanır, 6. Katılma alacağı alacaklısının miras hakkı,ölenin mirasçısı olması nedeniyle aldığı bir karşılıktır, 7. Terekenin tasfiyesi ile ilgili tüm davalarda yetkili ve görevli mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesidir (TMK mad. 658). 8- Sağ eşin yasal miras payı birinci zümre ile 1/4, ikinci zümre ile 1/2, üçüncü zümre ile 3/4 ve hiç mirasçı kalmamış ise tamamıdır (TMK mad. 499), yani miras payı açıklandığı gibi değişkendir, 9- Sağ kalan eşin mirasçılık sıfatı sona ermiş olsa da (mirastan feragat, mirası ret, mirastan çıkartma, mirastan yoksunluk gibi) yasal mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağını mirasçılardan isteyebilir, mirastan feragat ve mirasın reddi, katılma alacağı bakımından feragat anlamına gelmez, 10.Terekenin (mirasın) paylaşımı için kanunda herhangi bir süre yer almamaktadır. TMK"nin 642. maddesine göre, mirasçılardan her biri, sözleşmeye veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir (TMK mad. 639, istihkak davası için zamanaşımı söz konusudur).
    Mahkemece, davalının davacı lehine SGK toplu ödemelerini yapması karşılığında, aralarında imzaladıkları mirastan feragat sözleşmesiyle, davacının taşınmazlara ilişkin talepte bulunamayacağını beyan ettiği, bu nedenle taşınmazlara yönelik alacak hakkı olmadığı gerekçesiyle, taşınmazlara yönelik talebi reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf talebi esastan reddedilmiş ise de, dosya kapsamına göre, davaya konu 1 ve 4 nolu taşınmazların, 16.05.2012 tarihinde davalı adına tescil edildiği, 18.05.2012 tarihli düzenleme şeklinde eş mirasından feragat sözleşmesine göre, davacının, 147 ada 127 parsel 4 numaralı dükkan ve 1 numaralı mesken niteliğindeki taşınmazlardaki eş mirasından, miras hak ve hisselerinin tamamından feragat ettiğini, eşinin sağlığında kendisinden, ölümünden sonra kanuni mirasçılarından hiçbir şekilde miras hak ve talebinde bulunmayacağını ve tüm mirasçılık haklarından ve mirasçılık sıfatından feragat ettiği beyanında bulunduğu anlaşıldığına göre, davacının 1 ve 4 numaralı taşınmazlara yönelik miras hakkından feragat ettiği, yukarıda belirtilen Dairemizin ilke ve uygulamalarına göre, sağ kalan eşin mirasçılık sıfatı sona ermiş olsa da (mirastan feragat, mirası ret, mirastan çıkartma, mirastan yoksunluk gibi) yasal mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağını isteyebileceği, mirastan feragat ve mirasın reddinin, katılma alacağı bakımından feragat anlamına gelmeyeceği, davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak hakkından vazgeçtiğine dair beyanı da olmadığı dikkate alınarak , davacının katılma alacağına yönelik talebi hakkında, taraf delilleri bu doğrultuda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nin 373/1 maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi