Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, maliki oldukları parsel sayılı taşınmazda davalı belediye tarafından 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesi uygulaması ile yapılan şuyulandırma sonucu çeşitli parsellerin oluştuğunu, anılan imar işleminin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral halin ihyası ile tescil isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar adına ..parsel tescil edilerek eski hale getirme işlemi gerçekleştiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, kadastral parsellerin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların .. parsel sayılı taşınmazın maliki oldukları, davalı belediye tarafından, çekişmeli taşınmazın imar şuyulandırmasına tabi tutularak yeni imar parsellerinin oluştuğu, ancak anılan parsellerin hukuksul dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği görülmektedir. Davacılar, davalı belediyenin imar öncesi kadastral parsellere dönüşümünü gerçekleştirmediğini ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır. Dosyaya sunulan kayıttan ve davacılar vekilinin 17.10.2006 tarihli celsedeki beyanından, kadastral parsele dönüşün yapıldığı, davanın konusunun kalmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu olgu gözetilerek konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş olması doğrudur. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne varki, davalı davaya karşı koymamış ve davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir.
Bu durumda, davalının yargılama giderleri, bu meyanda, avukatlık ücreti ile sorumlu tutulmaması gerekeceği tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalının yargılama giderleri ve avukatlık parasından sorumlu tutulmaması gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.