17. Hukuk Dairesi 2016/3855 E. , 2016/6326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteği ..."un davalının işleteni/sürücüsü olduğu traktörün çamurluğunda taşındığı sırada yola düşmesi sonucu 27.11.2004 tarihinde hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; davacı eş ... için 200 TL, davacı çocukların her biri için 100 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için ayrı ayrı 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 30.10.2012 tarihli dilekçesi ile talebini davacı ... için 42.890,25 TL, ... için 7.672,86 TL, ... için 2.414,37 TL, ... için 4.344,29 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; olayda herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza günü murise traktörün kabinine binmesi için ısrar ettiğini, ancak murisin kabine binmediğini, ceza mahkemesinde tespit edilen kusur oranının hukuk mahkemesini bağlamayacağını, davacıların maddi yönden bir kayıplarının olmadığını, olay nedeniyle kendisinin de üzüntü duyduğunu, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının kazanın oluşumunda 3/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, maddi tazminat davasının kabulüne, davacı ... için 42.890,25 TL, ... için 7.672,86 TL, ... için 2.414,37 TL, ... için 4.344,29 TL destekten yoksun kalma tazminatının; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacıların her biri için ayrı ayrı 1.500 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda davacılar için ayrı ayrı 1.500 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden manevi tazminat yönünden verilen karar miktar itibariyle davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin manevi tazminat hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle benimsenmesinde ve hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
3-Dava, davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK."nun 53. ve 56. maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan aktüer raporunda davacılar ... ve ... için 25 yaşa kadar destek süresi belirlenmişse de, dosya kapsamında yer alan nüfus kayıtlarına göre, 03.08.1983 doğumlu olan davacı ..."in 03.08.2007 tarihinde, 18.11.1985 doğumlu olan davacı ..."nin ise 28.05.2010 tarihinde evlendikleri, davacılara evli oldukları dönem için de destek tazminatı hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece, davacının evlenme tarihine kadar destek alacağı kabul edilip, hesaplama yapılması için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının hükmün kesin olması nedeniyle reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.