17. Hukuk Dairesi 2014/19559 E. , 2016/6333 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ... diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla 10.7.2012 tarihinde adına kayıtlı dokuz adet taşınmazdan beşini davalı ..."a, üçünü davalı ..."a birini de davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili, tasarruf tarihi itibarıyla kesinleşmiş bir alacak bulunmadığını, davacı ile ticari ilişkileri bulunmadığından takip konusu çekin davacıya verilmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazların ipotekle ve rayiç bedelle satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, takip konusu alacağın davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazları rayiç bedelle aldıklarını, borçlunun tasarruf tarihinde ekonomik gücünün yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, borçlu ile ticari ilişkisi olduğunu, dava konusu taşınmazı ipotekle ve rayiç bedelle aldığın belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davacı tarafından takip konusu çekin ileri tarihli çek olarak tanzim edildiği dolayısıyla tasarruftan önce çekin tanzim edildiği borcun doğduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gereklidir.
Somut olayda takip konusu çek, iptali istenen tasarruflardan 1 gün sonra 11.7.2012 keşide ve ibraz tarihli 350.000 dolar meblağlı ... tarafından ... adına keşide edilmiş, lehtar ... tarafından ..."a onun tarafından da davacı şirkete ciro edilmiştir. Kural olarak çek de vade olmamakla birlikte ticari hayatta çeklerin de bono gibi vadeli, ileri tarihli kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Gerek davacı vekili gerek se borçlu ... takip konusu çeke dayalı aralarında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı vekili takip konusu çekin davalı borçlu tarafından değil dava dışı .... tarafından kendilerine verildiğini, müvekkili tarafından dava dışı ....."ne, anılan şirket tarafından da davalı borçlu ..."a mal satışı yapıldığını, müvekkili ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin 2012 yılı ocak şubat mart aylarında, yine dava dışı şirket ile borçlu ... arasındaki ticari ilişkinin de aynı dönemde olduğunu, takip konusu çekin tasarruftan 5/7 ay önce kendilerine verildiğini belirterek ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davalı borçlu ile dava dışı ...."nin ticari defterlerinin incelenmediği, davacının ticari defterlerine göre davacı ile davalı borçlu arasında ticari ilişki bulunmadığı ancak davacı ile dava dışı ...... arasındaki ticari ilişkinin tasarruf tarihinde öncesine dayandığı, ... tarafından lehdar olarak .... adına keşide edilen ve anılan şirket tarafından da davacı şirkete ciro edilen dava dışı toplam 10 adet çekin keşide tarihlerinin 6.7.2012 -16.8.2012 arası olmasına rağmen anılan çeklerin davacının ticari defterlerine 22.3.2012-12.7.2012 tarihleri arasında işlendiğinin bildirildiği, yine dava dışı ...."nin 9.7.2012 tarihli yazısından da dava konusu 11.7.2012 keşide tarihli çeki davacı şirkete olan borçları nedeniyle verdiklerini beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece ...."a davacı, dava dışı ..... ve borçlu ...."ın ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak dava konusu 11.7.2012 keşide tarihli çekin davalı borçlu ... tarafından dava dışı ....... ...."ne hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ve nezaman verildiği, yine .... tarafından da davacı şirkete hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ne zaman verildiği konusunda ek rapor alınması ve ek rapor sonucuna göre borcun doğumunun tespit edilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de; davanın önkoşul yokluğu nedeniyle reddi halinde kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına AAÜT"nin 7/2 maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.