
Esas No: 2014/1611
Karar No: 2014/5569
Karar Tarihi: 30.04.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/1611 Esas 2014/5569 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2007 gününde verilen dilekçe ile mera tespit komisyonu kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacılar, murislerinden intikalen sahibi bulundukları tapulu ve halen zilyet oldukları taşınmazların mera kapsamında bırakıldığını ileri sürerek mera komisyon kararının iptalini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ziraat bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın kısmen yayla kısmen orman niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Aynı yasanın 21/2. maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
... Valiliği İl Tarım Müdürlüğünün 13.02.2008 tarihli yazısından dava konusu taşınmazın bulunduğu... İlçesi sınırları içinde bulunan yaylaların tespit ve tahdit işlemlerinin devam ettiği bildirilmiştir. İptali istenen 16.03.2007 tarih ve 2007/10 sayılı mera komisyon kararı mera tahsisine ilişkin olmayıp, yayla tahdidine ilişkin olup, dava tarihinde iptali istenebilecek mera tahsis komisyon kararı da yoktur. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tamamlanmış bir komisyon çalışması bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, davacılar aleyhine herhangi bir mera tahsisi bulunmayıp, dava açmakta hukuki yararları olmadığından davanın açıklanan bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.