Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2682
Karar No: 2016/6341
Karar Tarihi: 24.5.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2682 Esas 2016/6341 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2682 E.  ,  2016/6341 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.05.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... ve davalı ... (Asil) geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri ve davalı ... (asil) dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin evlilik birliği içinde kendi birikimleri ile aldığı ve eşi davalı ... adına tapuya tescil ettirdiği taşınmazın davalı ... tarafından aleyhine açılan 16.7.2014 tarihli boşanma davasından sonra 13.8.2014 tarihinde aile dostları olan davalı ..."e satıldığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı şatış işleminin iptali ile tapunun davalı ... adına tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davalı ... hayatta olduğundan yaptığı satışla ilgili dava açılmayacağını, davacı ile müvekkili ....arasındaki boşanma ve katkı payı alacağı davası devam ettiğinden davacının muaccel alacağı bulunmadığını, katkı payı olarak davacıya dava konusu taşınmazla ilgili ödeme yaptıklarından katkı payı alacağının bulunmadığını, dava konusu taşınmazın 11.8.2014 tarihli sözleşme ile 700.000 TL bedelle müvekkili ...."e satıldığını belirterek davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava açıldığı tarih itibarıyla kesinleşmiş bir boşanma kararı bulunmadığından ve mal rejimine ilişkin dava da derdest olduğundan davacının dava açma yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı,ayrıca TMK"nun 241.maddesi uyarınca tasfiye sırasında borçlu eşin mal varlığı katılma alacağını karşılamadığı takdirde alacaklı eş veya mirasçılarının edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan 3.kişilerden eksik kalan miktarlı sınırlı olmak üzere isteyebileceği, bu Yasa hükmü karsısında davacı 3.kişi olan diğer davalı ... yönünden de para alacağı talebi bulunabileceğinden davacının bu davayı açmasında hukuki yararının da bulunmadığı, ayrıca davacı davalı ... lehine tapu iptali ve tescil istenmekte olup hiç kimse başkası lehine hak talep edemeyeceğinden bu yönüyle de davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Borçlar Kanunu"nun 19.maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir.İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı davalı ....... aleyhine açılan .......Aile Mahkemesinin 2014/991 Esas sayılı boşanma ve nafaka davası ile .......Aile Mahkemesine açılan 2014/1086 Esas sayılı katkı payı alacağı davaları sonucu hükmedilmesi muhtemel nafaka ve tazminat alacağının tahsiline yönelik açtığı, gerek boşanma gerekse katkı payı davalarının derdest olduğu anlaşıldığından Mahkemece anılan dosyaların sonucunun beklenmesi, davalar sonucu davacının nafaka, katkı payı alacağı belirlendiği takdirde mevcut delillerin TBK"nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.5.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi