10. Hukuk Dairesi 2016/13168 E. , 2016/12272 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden,
Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
.... Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.2.1990 gün 10-117; 7.10.1990 gün 439-562; 19.2.1992 gün 635-82; 23.2.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E. 2006/573 K; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 E. 2008/632 K ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E. 2010/87 K. sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, 04.10.2010 tarihli kararda davalı ...Ş. ve ... yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, davacı Kurum vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizce, ..... hakkında verilen karar yönünden davacı vekilinin temyiz itirazları ret edilerek davalı ... yönünden anılan kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi sonucu, davalı ...Ş. lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Olayda, usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre, artık davalı ...Ş.’ye açılan davanın kabulüne karar verilmesi olanaklı değildir. Bu ilke, Kamu düzeni ile ilgili olup Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının silinerek yerine “Davanın kısmen Kabulüne
1-42.768,63 TL alacağın 29/11/2006 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılar ... (...’nun sorumluluğunun 28.512,42 TL ile sınırlı olarak) ve ...’dan tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsiline ( ... 12. İş Mahkemesi"nin 2008/88 E.- 2010/658 K. sayılı ilamı ve ... 28. İş mahkemesinin 2013/326 esas - 2014/192 karar sayılı ilamı)
2-...... aleyhine açılan davanın reddine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.921,52 TL harcın davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 541,40 TL yargılama giderinin davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca mahkeme veznesine depo edilip sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep olunduğunda taraflara iadesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 5.054,48 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair taraflara kararın tebliğinden itibaren 8 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere davacı vekilinin yüzüne verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. 10/05/2016” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.