MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, dernekler kanununa muhalefet
HÜKÜM : 5253 sayılı Dernekler kanununun 32/e, 5237 sayılı TCK"nın 62, 50/1-a, 52/2. ve 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
5253 sayılı Dernekler kanununun 32/b maddesine muhalefet suçundan ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve 5253 sayılı Dernekler kanununun 32/b maddesine muhalefet suçundan sanık hakkında açılan kamu davalarının düşürülmesine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, 5253 sayılı Dernekler kanununun 32/e maddesine muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve 5253 sayılı Dernekler kanununun 32/b maddesine muhalefet suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Katılan vekilinin 23/07/2013 havale tarihli dilekçesi ile hükümleri temyiz ettiği ancak 05/05/2017 tarihli dilekçesi ile mahkemenin verdiği hükümlerin onanmasını istediği anlaşılmakla katılan vekilinin 05/05/2017 havale tarihli dilekçesinin temyiz talebinden vazgeçme niteliğinde olması nedeni ile 5271 sayılı CMK"nın 266/1 maddesi gereğince dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
Sanığın ...Spor Kulübünün saymanı olarak futbol karşılaşmalarında görevli olan personele Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ödenen ücretleri, personellerin yerine imza atarak tahsil ettiği, ayrıca genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak dernek merkezinin bulunduğu yer dışında yapıldığı ve genel kurul seçimlerine hile karıştırıldığını böylelikle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
13/12/2006 tarihli kamu davasının dayanağı olan iddianamede sanığın görevli personele teslim etmesi gereken parayı teslim etmeyerek teslim etmiş gibi bordroyu kendisinin imzaladığı eylemi tavsif olunarak "resmi belgede sahtecilik" suçundan kamu davası açıldığı, en son düzenlenen sahte bordro tarihinin 22/05/2005 olduğunun dosya kapsamından belirlenmesi karşısında suç tarihinin 22/05/2005 olduğu ve suça konu bordrolarda imzası bulunan sanık ve kardeşinin kamu görevlisi olmadığı, ...Spor Kulubünde çalıştıkları bu nedenle söz konusu belgelerin "özel belge" mahiyetinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
5237 sayılı TCK"nın 7. Ve 5252 sayılı TCK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanıga yüklenen suçun, Kanununda gerektirdiği cezalarının türleri ve üstsınırları itibariyle tabi oldukları zamanaşımı süresi itibariyle lehe olan 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 ay"dan ibaret zamanaşımının, 22/05/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı TCK"nın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322.maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca 5271 sayılı CMK"nın 223/8.maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
3- Sanık hakkında 5253 sayılı Dernekler kanununun 32/e maddesine muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın genel kurul toplantılarına katılma hakkı bulunan üyeleri gösteren liste ile oy kullanan üyeleri gösteren listelerde değişiklik yaparak sayım ve döküme ilişkin hile karıştırdığı gerekçesi ile Dernekler Kanunu"nun 32/e maddesi gereğince cezalandırılmasına ilişkin mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.