8. Hukuk Dairesi 2019/6238 E. , 2019/11413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatı İle)
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı eski eş ... adına edinilen araç ve taşınmaz bulunduğunu, taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalı kardeş ..."e devredildiğini açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile belirlenecek alacağın faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsilini, diğer davalı ..."e muvazaalı olarak satılan taşınmazın cebri icra yoluyla satılarak tahsil hakkı tanınmasına karar verilmesini istemiş, dava değeri fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL olarak bildirilmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı asıl ... ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ilk kararda, davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... yönünden davacı tarafın katkı payı isteminin kabulü ile 10.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz itirazları üzerine yapılan inceleme neticesinde Dairenin 2016/829 Esas, 2018/13731 Karar sayılı ilamıyla, mahkemenin davacının katkı payı alacağını taşınmaz için 31.276,46 TL, araç için 250 TL kabul ettiği, davacı vekilince 07.10.2015 havale tarihli ıslahın tahkikat aşaması tamamlanarak sözlü yargılama aşamasına geçildiği esnada yapıldığı gerekçesiyle dikkate alınmaması ve sonuç olarak 10.000,00 TL katkı payı alacağına hükmedilmesi yerinde ise de, davacı taraf dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu halde, dava konusu mallar için fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğuna ve davalı ... yönünden davanın genel hükümlere dayalı muvazaalı satışın iptali ve taşınmazın icra yoluyla satılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre bu talebe ilişkin davanın asıl davadan tefrikine karar verilerek ayrı bir esasa kaydedildikten sonra Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devamla esas hakkında bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm davacı yararına bozulmuş, davacı tarafın diğer ve davalı tarafın tüm temyiz itirazları ise yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın katkı payı isteminin kabulü ile 31.526,46 TL katkı payı alacağının 10.000,00 TL"sinin dava tarihinden bakiye kısmın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı ..."ten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava hakkında verilen karar yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Yerel mahkeme Daire bozmasına uymuşsa da bozmanın gereğini tam yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Şöyle ki, ilamda fazlaya dair hakların reddine karar verilmemesi gerektiğine işaret edilerek davacı yararına hüküm bozulmuştur. Mahkemece, davacının davasının kabulüyle 10.000,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline ve davacının fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken, bozma sonrası ıslaha değer verilemeyeceği de gözden kaçırılarak, yazılı şekilde tahkikat aşaması tamamlanarak sözlü yargılamaya geçildikten sonra davacı tarafın sunduğu 07.10.2015 havale tarihli dilekçede yazılı 31.526,46 TL miktara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.