7. Hukuk Dairesi 2015/39846 E. , 2016/5279 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... Rektörlügü vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Üniversitenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalıştığını, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdiğini beyan ederek kıdem tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Muvazaa nedeniyle davalıların sorumluluğu hususu taraflara arasında uyuşmazlık konusudur.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde iş akdinin feshi sonucuna bağlı olarak doğan alacaklarından muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Ayrıca muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez.
Somut olayda, Mahkemece davacının iş sözleşmesinin muvazaalı olduğu, davacının asıl işveren davalı Üniversitenin işçisi sayılması gerektiğini, alacaktan yalnızca davalı Üniversitenin sorumlu olası gerektiği kabulü ile davalı şirket yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Muvazaa tespitine ilişkin Dairemiz 2013/2637 Esas 2013/1606 Karar sayılı kararı ile temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen .... 1. İş Mahkemesi’nin 2010/188 Esas 2012/640 Karar sayılı kararı incelendiğinde;
Davalı ... ile davalı ...... Şirketi arasında akdedilen Sağlık ve Sağlık Destek Hizmetleri ile Genel Temizlik Hizmetleri kapsamında çalıştırılan çalıştırılanlardan Hasta Bakıcılık Hizmetleri ile Ameliyathane, Yoğun Bakım, Labaratuar vb. gibi riskli hizmetlerin kural olarak asıl işin bir bölümü olduğu ve işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığı; .... Üniversitesi Hastanesi ile davalı ..... şirketi arasında akdedilen Hasta, Hasta Yakını ve Ziyaretçi Yönlendirme Hizmetlerinin asıl işe yardımcı iş niteliğinde olduğu; belirtilen hizmetler bakımından muvazaanın bulunduğu ve bu sözleşme ilişkileri çerçevesinde alt işveren işçilerinin baştan itibaren asıl işveren ilişkisi olarak kabul edilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Öncelikle davacının yaptığı iş ve çalıştığı birim tespit edilerek, muvazaa kapsamında bulunup bulunmadığı iş yeri kayıtları, .... bildirimleri ve gerekirse tanık beyanları ile belirlendikten sonra, iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin MK."nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalı Üniversite ve davalı altişveren şirketin davacının iş akdini geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı olarak doğan kıdem tazminatı alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle davalı altişveren şirket hakkındaki davanın husumetten reddi hatalı olup bozma nedenidir.
3-Davalı Üniversitenin 2547 sayılı Yasanın 56/a maddesi delaletiyle Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu düşünülmeden davalı Üniversite aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.