17. Hukuk Dairesi 2016/3703 E. , 2016/6498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; davacı ... adına kayıtlı olup ve davacı ..."un sevk ve idaresinde bulunan aracın sürücünün gevşek zemini farkedemeyip mucurlu yol üzerinde aracın kayması sonucu takla attığını, yol üzerinde çalışma yapılmakta olup davalı idarece yolun açık tutulmasına rağmen hiç bir levha ve işaretin konulmadığını belirtmek suretiyle davacı ..."un aracında meydana gelen 7.500,00 TL"lik zarar ile davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın idari yargının görevi içerisinde bulunduğunu, sorumluluğun işe başlatılmadan itibaren yol üzerinde emniyeti sağlamakla mükellef olan yüklenici firmada olduğunu belirtmek suretiyle davanın husumet, görev ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 28/07/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden alınarak davacı ..."a ödenmesine, 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/07/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı belediyeden alınarak davacı ..."a ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, bilirkişi raporunda belirtilen kusur belirlemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hasar yönünden hükme esas alınan 10.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, aracın hasar bedeli belirlenmeden tamirinin ekonomik olmadığı, ikinci el piyasa değerinin 9.000 TL, sovtaj değerinin 3.000 TL olduğu belirlemesi ile 6.000 TL zarar olduğu ve davalının kusuru oranında 4.500 TL"den sorumlu olduğu belirlenmiştir. Söz konusu raporda pert değerlendirilmesi yapılmış olmasına karşın davacı aracının olay tarihi itibariyle hasar bedeli belirlenmemiştir.
Aracın onarım giderleri 2.el piyasa değerinin yarısından fazlasını aşarsa aracın tamiri ekonomik olmayacaktır. O halde, davalı taraf meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olacağından mahkemece öncelikle oluşan hasar miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Daha sonra ise piyasa rayiç değeri belirlendikten sonra buna göre tamirinin ekonomik olup olmadığı belirlenmelidir. Tamiri ekonomik değilse piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2.el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, bilirkişiden öncelikle hasar miktarı, daha sonra perte ayrılmasının uygun olup olmadığı, perte ayrılması uygun değil ise hasar miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesi, perte ayrılması uygun ise belirlenen rayiç değerden aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespiti yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık bir ek rapor alınması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Mahkemece 10.03.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 4.500,00 TL hasar bedelinin dava tarihi ile itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili
ile davacıya verilmesine karar verilmiş ise de; dosya içindeki bilgi ve belgelere göre hasar miktarı, daha sonra perte ayrılmasının uygun olup olmadığı, perte ayrılması uygun değil ise hasar miktarının davalıdan tahsiline karar verilmesi, perte ayrılması uygun ise belirlenen rayiç değerden aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.