17. Hukuk Dairesi 2016/1715 E. , 2016/6513 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı aracına tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada aracın hasar gördüğünü, davacı aracındaki hasarın ...."da alınan bilirkişi raporu ile 3.680,73 Euro olarak saptandığını, davacının bilirkişi ücreti olarak 645,81 Euro ve aracı geçici olarak çalışır hale getirmek için de 1.195,00 TL. ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, araçtaki hasar bedelinin dava tarihindeki karşılığı olan 10.660,00 TL. ve 1.195,00 TL"nin toplamı olan 11.855,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, davacı aracı ile kazaya karışan aracın maliki olduklarını; ancak aracı 15.08.2007"de uzun süreli kiralama sözleşmesiyle ...."ye kiralayıp teslim ettiklerini, davalının işleten sıfatı bulunmadığını, davanın kiracı şirkete ihbarını talep ettiklerini, davacının 1 yıllık sürede açmadığı davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, diğer davalı şirkete ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, dava öncesi temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı .... hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına; diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 4.703,52 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı ... şirketinin dava tarihinden, davalı ..."ın kaza tarihinden işleyecek yasal faizden sorumlu tutulmasına) karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen araç hasar bedeli ile araçtaki hasarın tespiti için ödenen ekspertiz ücretinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83/son maddesi (6098 sayılı TBK m. 99) hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir.
Davacı, yabancı plakalı aracını, kayıtlı olduğu Almanya"da tamir ettirmiş ve orada araç mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre belirlenen araç hasarının ve eksper ücreti giderinin, dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanan TL karşılığının tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan ATK raporunda ise, davacının talep ettiği bedellerin TL. karşılığı bulunurken kaza tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Yukarıda ifade olunan yasal düzenlemeler de göz önünde bulundurulduğunda, yabancı para borcunun alacaklısı olan davacı tarafın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu gözetilerek ve davacının talebiyle de bağlı kalınarak dava tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılmayışı hatalı olduğundan, anılan rapora göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan ATK raporunda, davalı ... şirketinin sorumlu olacağı bedel hesaplanırken, ZMSS Genel Şartları B.2 maddesinde yer alan, değiştirilen parçalar nedeniyle araçta meydana gelen kıymet artışının tazminattan indirilemeyeceği hükmünün gözetilmesi yerinde ise de; bu davalı için yapılan hesaplamada, davacının ödediği eksper ücreti giderinden davalı tarafın kusuruna denk gelen kısmın hesaba dahil edilmediği, tazminatın eksik hesaplandığı görülmektedir. Mahkeme gerekçeli kararında, tespit gideri mahiyetinde olan eksper ücretinden davalı ... şirketinin de sorumlu olduğu sonucuna varıldığı belirtilmesine rağmen, bu bedel davalı sigortacının sorumlu olduğu miktara dahil edilmemiştir.
Bu durumda mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı aracındaki hasar bedeli ile eksper ücretinin dava tarihindeki kur üzerinden belirlenen TL karşılığının ne olacağı, ZMSS Genel Şartları B.2.1 maddesindeki kıymet kazanma tenzilinin davalı ... şirketi için uygulanmayacağı ilkesini de gözeterek davalıların sorumlu olacakları araç hasar bedellerinin ayrı ayrı belirlendiği ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğuğ biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.