
Esas No: 2021/21749
Karar No: 2022/2953
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21749 Esas 2022/2953 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, nitelikli hırsızlık suçundan 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Ancak, kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay, sanığın gerçek kimliğinin tespit edilmediği ve mahkumiyet kararının bu sebeple hatalı olduğunu belirtti. Mahkeme kararı, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca bozuldu ve sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine karar verildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli ve 2016/690 esas, 2019/211 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/09/2021 gün ve 14279/2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/10/2021 gün ve 2021/116084 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre;
03/12/2014 tarihinde gerçekleşen plaka hırsızlığı olayı nedeniyle;
İlk olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2015 tarihli iddianamesiyle, ... oğlu, ...'dan olma 1993 doğumlu, Moldova uyruklu şüpheli ... hakkında kamu davası açıldığı,
Söz konusu kamu davasının yargılaması sırasında, iddia edilen olayı gerçekleştiren asıl kişinin ... olduğundan bahisle, mahkemesince sanık ...'in beraatine, ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına dair Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2016 tarihli ve 2015/152 esas, 2016/38 sayılı kararının verildiği,
Anılan kararı müteakip, şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sırasında, baba adı ..., ana adı ... olan, 1990 doğumlu, Moldova uyruklu ... adını kullanan kişinin, 11/12/2014 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesinde, olaya dair emniyette sahte pasaportla ifade verdiğini, emniyette ifade verirken gerçek kimlik bilgilerini söylediğini beyan etmesi üzerine,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2016 tarihli iddianamesiyle, ... oğlu, ...'dan olma 01/01/1990 doğumlu, Moldova uyruklu şüpheli ... hakkında kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sırasında, aynı kimlik bilgileri ile ... adı üzerine, sanık savunmasının alındığı ve ... oğlu, ...'dan olma 01/01/1990 doğumlu, Moldova uyruklu sanık ...'nın mahkumiyetine ilişkin Bakırköy 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli kararını verildiği anlaşılmakta ise de;
Dosya arasında bulunan, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 25/05/2018 tarihli ve 86467 sayılı yazısında, 25/05/2018 günü ülkemize giriş yapmak üzere pasaportu kontrol edilen 14/11/1990 doğum tarihli, ... seri numaralı Moldova pasaportuna sahip ... adlı kişinin, evvelce ... adını kullanarak ülkemize giriş çıkış yaptığının bildirildiği,
Bu halde, esasen olayı gerçekleştirdiği iddia olunan gerçek kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmakla birlikte, olay tarihinde ülkemizde bulunduğu sırada baba adı ..., ana adı ... olan, 1990 doğumlu, Moldova uyruklu ... kimlik bilgilerini kullanan, ancak savunmasının alındığı esnada aslında 14/11/1990 doğum tarihli, .... seri numaralı Moldova pasaportuna sahip ... adlı kişi olduğu anlaşılan sanık hakkında, hüküm kurulurken asıl adının ... olduğu nazara alınarak, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre;
03/12/2014 tarihinde gerçekleşen plaka hırsızlığı olayı nedeniyle;
İlk olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2015 tarihli iddianamesiyle, ... oğlu, ...'dan olma 1993 doğumlu, Moldova uyruklu şüpheli ... hakkında kamu davası açıldığı,
Söz konusu kamu davasının yargılaması sırasında, iddia edilen olayı gerçekleştiren asıl kişinin ... olduğundan bahisle, mahkemesince sanık ...'in beraatine, ... hakkında suç duyurusunda bulunulmasına dair Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2016 tarihli ve 2015/152 esas, 2016/38 sayılı kararının verildiği,
Anılan kararı müteakip, şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sırasında, baba adı ..., ana adı ... olan, 1990 doğumlu, Moldova uyruklu ... adını kullanan kişinin, 11/12/2014 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesinde, olaya dair emniyette sahte pasaportla ifade verdiğini, emniyette ifade verirken gerçek kimlik bilgilerini söylediğini beyan etmesi üzerine,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01/11/2016 tarihli iddianamesiyle, ... oğlu, ...'dan olma 01/01/1990 doğumlu, Moldova uyruklu şüpheli ... hakkında kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sırasında, aynı kimlik bilgileri ile ... adı üzerine, sanık savunmasının alındığı ve ... oğlu, ...'dan olma 01/01/1990 doğumlu, Moldova uyruklu sanık ...'nın mahkumiyetine ilişkin Bakırköy 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2019 tarihli kararını verildiği anlaşılmakta ise de;
Dosya arasında bulunan, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 25/05/2018 tarihli ve 86467 sayılı yazısında, 25/05/2018 günü ülkemize giriş yapmak üzere pasaportu kontrol edilen 14/11/1990 doğum tarihli, ... seri numaralı Moldova pasaportuna sahip ... adlı kişinin, evvelce ... adını kullanarak ülkemize giriş çıkış yaptığının bildirildiği,
Bu halde esasen olayı gerçekleştirdiği iddia olunan gerçek kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmakla birlikte, olay tarihinde ülkemizde bulunduğu sırada baba adı ..., ana adı ... olan, 1990 doğumlu, Moldova uyruklu ... kimlik bilgilerini kullanan ancak aslında 14/11/1990 doğum tarihli, ... seri numaralı Moldova pasaportuna sahip ... adlı kişi olduğu anlaşılan sanık hakkında, hüküm kurulurken asıl adının ... olduğu nazara alınarak, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BAKIRKÖY) 40. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 05.03.2019 tarihli ve 2016/690 E., 2019/211 K. sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.