17. Hukuk Dairesi 2016/7084 E. , 2016/6564 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili ile davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş (...) vekilince temyiz edilmiş, davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş (...) vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.01.2016 Salı günü davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş (...) vekili Av...., davacı ... ve vekili Av. ... ve davalı ... ile ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar ... ve ... tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... Tekstil San.Tic.AŞ"nin maliki olduğu aracın, şirket yöneticisi davalı ..."ın zilyetliğinde iken davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.AŞ"ye ait otele getirildiğini, otelin otopark vale hizmetini yapan davalı ..."e anahtarının verildiğini, davalı ..."in aracı otoparka bırakması için davalı ..."e aracın anahtarını verdiğini, davalı ..."in aracı kullanırken, motosikleti ile seyir halindeki davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu belirterek ıslahla birlikte 790.233,00 TL daimi işgöremezlik tazminatı, 462.266,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.252.500 TL"nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalılar ... ve ... Tekstil San. Tic AŞ hakkındaki davanın reddine, davalılar ..., ... ve ... Turizm. Otelcilik San. Ve Tic. A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 534.665,89 TL kalıcı sakatlık, 346.700,13 TL bakıcı gideri tazminatının ve takdiren 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve ... Turizm. Otelcilik San. Tic. A.Ş"den alınıp, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kalıcı sakatlık ve bakıcı gideri dışındaki tazminat kalemleri hakkındaki dava atiye terk edildiğinden bu talepler hakkında herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.AŞ vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının kaza esnasında kasklı olmadığı belirtilerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK""nun 44. maddesi gereğince, hesaplanan zarardan %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış ise de, hükmün gerekçesinde, davacının kasklı olmadığı kabulüne esas delillerin neler olduğu açıklanmamış, sadece davacının kafasında kırıklar olması dikkate alındığında kask kullanmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda, kaza tespit tutanağını tanzim eden polis memurlarının ve ceza dosyasında ifadesi alınan görgü tanığı Sefa Kökçek"in beyanları alınarak davacının kaza esnasında kasklı olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Hükme esas alınan aktüerya raporunda, %100 oranında malul kalan davacı için 462.466,85 TL bakıcı gideri hesaplanmış ise de, mahkemece, davacının evli olduğu, bakımı için eşinin yardımından yararlanabileceği belirtilerek
hesaplanan zarardan %25 oranında indirim yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı belirtilmiştir. Dava konusu olay nedeniyle davacının cismani bütünlüğü zarara uğramış, vücut fonksiyon kaybı gerçekleşmiş, davacıya bakıcı zararı külfeti yüklenmiştir. Davalı, zararı gidermekle yükümlü olup, anılan gerekçeyle bakıcı giderinden indirim yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu yönüyle de bozulması gerekmiştir.
4-İşgöremezlik zararının hesabında davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin bir şirkette çalıştığını iddia edip şirketten aldıkları belgeyi delil olarak sunmak suretiyle aylık gelirinin 1.100,00 TL olduğunu bildirmiş, aktüerya raporunda bu gelir üzerinden hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacının aylık ödemelerine ilişkin ödeme dekontlarının davacıdan veya ilgili şirketten istenmesi, ... kayıtlarının celp edilmesi, gerektiğinde davacı ile aynı tecrübeye sahip, aynı iş kolunda çalışan kişilerin aylık kazançlarının ilgili esnaf odasından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
5-5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin, anılan Yasada, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması)
kuralı sonucu olarak uyuşmazlığa uygulanacak yasal düzenlemenin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olduğu belirgindir. 26. maddedeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22. maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (Anayasa Mahkemesinin 23/11/2006 tarihli ve E:2003/10 K:2006/106 sayılı Kararı ile bu fıkrada geçen “sigortalı veya haksahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bölümü iptal edilmiştir) kurumca işverene ödettirilir.…İş kazası veya meslek hastalığı, 3. bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir” düzenlemesine göre; iş kazası olduğu belirlenen kazada kusurlu olanlar ...nun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur.
Peşin değer, gelecekte ödenecek gelirlerin, yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarını ifade etmekte olup; davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesi, iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle yapılan ödemeler yanında, bağlanan gelirin başladığı tarihteki “ilk peşin sermaye değerinin”, maddenin öngördüğü koşullara bağlı olarak, işveren ya da üçüncü kişilerden tazmini olanağını öngörmüştür.
Bu bakımdan, davacının iş kazası nedeniyle malul kalması gözetilerek ... tarafından davacıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin tamamının zarardan tenzili gerekirken olaydan sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesine göre yarısının zarardan tenzili yoluna gidilmesi isabetli olmamıştır.
6-Maddi tazminat talebinin kısmen reddine karar verildiği gözetilerek davalı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
7-Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan bozma nedenine göre, manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.AŞ vekilinin, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (7) nolu bentte açıklanan nedenlerle manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş"den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş"ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ... ve davalı ... Turizm Otelcilik San.Tic.A.Ş"ye geri verilmesine 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.