
Esas No: 2015/16689
Karar No: 2015/16689
Karar Tarihi: 29/11/2018
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
REFİK KESKİN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/16689) |
|
Karar Tarihi: 29/11/2018 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Raportör |
: |
Fatih HATİPOĞLU |
Başvurucu |
: |
Refik KESKİN |
Vekili |
: |
Av. Ali Serkan YURT |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, tutukluluğun devamı kararına yapılan itirazın geç
değerlendirilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 19/10/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca uyuşturucu
madde ticareti yapma veya sağlama suçundan yürütülen soruşturma kapsamında
yakalanarak gözaltına alınmıştır.
7. Savcılık başvurucuyu uyuşturucu madde ticareti yapma veya
sağlama suçundan tutuklanması istemiyle 10/3/2015 tarihinde Çanakkale Sulh Ceza
Hâkimliğine sevketmiştir.
8. Çanakkale Sulh Ceza Hâkimliği 10/3/2015tarihinde başvurucunun
uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan tutuklanmasına karar
vermiştir. Başvurucunun bu karara yaptığı itirazı ise Burhaniye Sulh Ceza
Hâkimliği 18/3/2015 tarihinde reddetmiştir.
9. Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı 5/5/2015 tarihli iddianame
ile başvurucu hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçundan
cezalandırılması istemiyle aynı yer ağır ceza mahkemesinde kamu davası
açmıştır.
10. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 21/5/2015 tarihinde
iddianameyi kabul etmiş ve E.2015/196 sayılı dosya üzerinden yargılama
başlamıştır.
11. Mahkeme 30/7/2015 tarihinde yaptığı duruşmada başvurucunun
tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir.
12. Başvurucu, anılan karara 5/8/2015 tarihinde itiraz etmiştir.
13. Mahkeme 27/8/2015 tarihinde başvurucunun tutukluluk durumunu
resen inceleyerek tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir.
14. Başvurucu 9/9/2015 tarihinde verdiği dilekçeyle tutukluğun
devamı kararına karşı 5/8/2015 tarihinde yaptığı itirazının
değerlendirilmediğini belirterek itirazının kabul edilerek tahliyesine karar
verilmesini talep etmiştir.
15. Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi başvurucunun 5/8/2015 ve
9/9/2015 tarihli itirazlarını 9/9/2015 tarihinde reddetmiş ve dosyayı itiraz
mercii olan Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir.
16. Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi 10/9/2015 tarihinde
başvurucunun itirazını reddetmiştir.
17. Başvurucu 19/10/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
18. Mahkeme 25/2/2016 tarihinde başvurucunun uyuşturucu madde
ticareti yapma veya sağlama suçundan 27 yıl 5 ay 7 gün hapis ve adli para
cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
19. Karar, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28/9/2016 tarihli
ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
20. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "İtiraz usulü ve inceleme mercileri" kenar
başlıklı 268. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkralarının ilgili bölümleri
şöyledir:
"(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı
itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci Maddeye göre
ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren
mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine
beyanda bulunmak suretiyle yapılır...
(2)
Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir;
yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie
gönderir. "
V. İNCELEME VE GEREKÇE
21. Mahkemenin 29/11/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
22. Başvurucu 30/7/2015 tarihinde verilen tutukluluğun devamı
kararına karşı 5/8/2015 tarihinde yaptığı itirazın mahkemece en geç üç gün
içinde değerlendirilip kabul edilmemesi durumunda dosyanın itiraz merciine
gönderilmesi gerekirken 9/9/2015 tarihinde verdiği ikinci bir dilekçe üzerine
yaklaşık otuz beş gün sonra değerlendirilmesi nedeniyle kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
23. Anayasa"nın 19. maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir:
"Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti
kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu
kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak
amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir."
24. Başvurucunun bu bölümdeki iddialarının Anayasa"nın 19.
maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında incelenmesi gerekir.
25. Bireysel başvuruların 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 47.
maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün
(İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının
tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği
tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.
26. Somut olayda başvurucu 5/8/2015 tarihli itirazının geç
karara bağlandığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
27. Başvurucunun şikâyetine konu edilen tutukluluğun devamı
kararına karşı yaptığı itirazın kısa sürede karara bağlanmaması hususu diğer
yargısal işlemlerden bölünebilir ve ayrılabilir bir işlemdir. Dolayısıyla tek
başına bireysel başvuru konusu yapılabilecektir. Ayrıca ceza muhakemesi
hukukunda başvurucunun şikâyetine konu tutukluluğun devamı kararına karşı
yaptığı itirazın kısa sürede karara bağlanmaması nedeniyle başvurulabileceği
herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Buna göre başvurucunun bu iddiasıyla
ilgili olarak itirazının karara bağlanmadığını öğrendiği tarihten itibaren otuz
gün içinde bireysel başvuru yapması gerekmektedir. Başvurucu, şikâyetine konu
5/8/2015 tarihli itirazının değerlendirilmesi için 9/9/2015 tarihinde yeniden
dilekçe vermiştir. Dolayısıyla başvurucunun anılan itirazının karara
bağlanmadığını ve dosyanın itiraz merciine gönderilmediğini en geç 9/9/2015
tarihinde öğrendiğini kabul etmek gerekir. Buna göre başvurucunun itirazının
geç değerlendirildiğine ilişkin başvurusunu 9/9/2015 tarihinden itibaren otuz
gün içinde yapması gerekirken otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra
19/10/2015 tarihinde yaptığı bireysel başvuruda süre aşımı bulunduğu
anlaşılmıştır.
28. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
29/11/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.