Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3459
Karar No: 2012/72
Karar Tarihi: 16.01.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3459 Esas 2012/72 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3459 E.  ,  2012/72 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.03.2011 gün ve 302/231 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... dava dilekçesinde; zilyetliğinde iken kadastro çalışmaları sırasında 101 ada 247, 102 ada 934 ve 935 sayılı parsellerin ... adına tespit ve tescil edildiklerini, ... ile bir ilgilerinin bulunmadığını açıklayarak anılan parsellerin tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 06.07.2010 tarihli cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazların taşlık kayalık ve kıraç niteliğinde bulunan yerlerden olduğunu, % 80 oranında eğime sahip olduklarını, açılan davanın haksız ve dayanaksız bulunduğunu açıklayarak tüm parseller yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 102 ada 934 nolu parsel içerisinde maviye taralı B harfiyle gösterilen 19.497,65 ve 101 ada 247 sayılı parsel içerisinde ......ya taralı G harfiyle işaretli 15.260,45 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümleri hakkındaki davanın kabulüne, fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen bölümler bakımından ... vekili, reddedilen kısımlar yönünden ise, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, reddine karar verilen 101 ada 247 sayılı parselin krokide G harfiyle gösterilen bölümüyle 102 ada 934 nolu parselin aynı krokide B harfiyle işaretlenen bölümü dışında kalan parsellerin diğer bölümleri (reddedilen bölümleri) ile 102 ada 935 nolu parsel bakımından toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde teknik ve uzman bilirkişi ... mühendisinin raporlarıyla reddedilen bölümlerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilen yerlerden olmadığı, bu yerler üzerinde imar ve ihya koşullarının gerçekleşmediği tüm dosya kapsamıyla saptandığından davacı vekilinin reddedilen bu taşınmaz bölümleriyle 935 parsele yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddiyle bunlara ilişkin hüküm bölümlerinin ONANMASINA,
    Davalı ... vekilinin kabul edilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı her ne kadar dava dilekçesinde taşınmazların babasından kaldığını açıklamamış ise de, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi dava konusu taşınmazların davacının babasından kendisine kaldığını bildirmiş, davacı da 04.11.2010 tarihli keşifte dava konusu yaptığı taşınmazların babasından kaldığını açıklamıştır. Dosya arasında bulunan nüfus aile kayıt tablosuna göre davacının babası ...... 01.05.1973 tarihinde ölmüştür, ve davacı dışında başka mirasçılarının da olduğu anlaşılmıştır. Saptanan bu durum karşısında ......’ın öldüğü tarih itibariyle terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. TMK.nun 701 ve 702.maddelerine göre elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlar bakımından bir veya birkaç mirasçının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve hukuki ehliyetleri bulunmamaktadır. TMK.nun 702. maddesi uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere dava açmaları zorunludur. Yerel bilirkişi davacının babasından taşınmazların hangi yolla davacıya intikal ettiğini açıklamadığı gibi davacı da bu yönde bir açıklamada bulunmamıştır. Bu nedenle dava konusu taşınmazların satış, bağış, murisin ölümünden sonra yapılan tereke paylaşım ya da miras payının devri yoluyla davacıya kalıp kalmadığının yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, açıklanan yollarla taşınmazlar davacıya kalmış ise davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve aşağıda açıklanan eksikliklerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Şayet kabulüne karar verilen taşınmaz bölümleri satış, bağış, paylaşım ya da miras payının devri yoluyla davacıya kalmamış ve tescili istenen taşınmaz bölümleri terekeye dahil taşınmazlardan ise bu taktirde davacının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açamayacağı ilkesi gözetilerek davanın reddine karar verilmesi düşünülmelidir.Dava koşulu kamu düzeniyle ilgili olup mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır.
    Hazinenin, dava konusu yapılan taşınmazlar bakımından yaptığı idari soruşturma sonucu tutulan tutanakların kapsamlarına göre dava konusu taşınmazların “kıraç, kayalık ve taşlık arazi niteliğinde” bulundukları belirlenmiştir. Taşınmazların belirlenen bu niteliğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesi gereğince imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu nedenle anılan maddede öngörülen imar ve ihya koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması zorunludur.
    Uyuşmazlık konusu 101 ada 247, 102 ada 934 ve 935 sayılı parseller, 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliğinde belgesizden sırasıyla 194.448,93, 194.926,67 ve 247.137,65 m2 yüzölçümünde oldukça büyük yerler olarak ... adına tespit ve tescil edildikleri kadastro tutanaklarının 27.03.2006 tarihinde kesinleşmesiyle ... adına tapu kayıtlarının oluştuğu saptanmıştır. Dava konusu taşınmazların yüzölçümlerinin büyüklükleri göz önünde tutularak taşınmazların bulunduğu yöreye ait tespitlerin yapıldığı, ...... 2005 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1985 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ile topoğrafik haritanın ve ayrıca kabulüne karar verilen parsellere komşu aynı ada 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 441, 443, 444, 445, 446, 448, 452, 454, 459, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 469, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483 ve 398, 101 ada 247 sayılı parsele komşu yine aynı ada 119, 118, 121, 108, 107, 106, 105, 104, 243, 100, 244, 245, 59, 246, 45, 46, 47, 51, 53, 54, 55, 217, 220, 226, 227, 228, 229, 238, 237 ve 248 sayılı parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, yapılacak keşifte uzman bilirkişi jeodezi ve fotogrametri mühendisi daha önce götürülmeyen teknik bilirkişi ve ... mühendisi ile yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla hava fotoğrafları, topoğrafik harita, komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarının zemine uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince uzman bilirkişilerle birlikte davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıklar ile diğer uzman bilirkişilerin HMK.nun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazların kültür arazisi niteliginde bulunup bulunmadığı, imar ve ihya edilip edilmedikleri ya da hangi nitelikte bulundukları konularında jeodezi ve fotogrametri uzmanından rapor alınması, topoğrafik haritanın aynı biçimde göz önünde tutulması, hava fotoğraflarının uzman bilirkişice üç boyutlu olarak stereoskopik aletle incelemeye tabi tutulması, gerekçesinin raporda açıklanması (1984 tarihli hava fotoğrafı tek başına nitelik belirlemeye yeterli olmayıp Daire uygulaması gereğince hep iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının uygulanması öngörülmektedir) kabulüne karar verilen taşınmaz bölümleri ile çevresi bir bütün olarak düşünülmek suretiyle taşınmazların imar ve ihyasına hangi tarihte başlandığı imar-ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, ne biçimde emek ve para sarfedildiği ve taşınmazın nitelikleri konusunda uzman bilirkişi ... mühendisinden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor istenilmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı, muris ...... ve mirasçılarının taşınmazların imar ve ihyasına hangi tarihte başlandığını, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri ve hangi tarihte tamamladıkları hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin hesaplanması, muris ve mirasçılarının tümü bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar araştırmasının yapılması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait tapu kayıtları ile kadastro tutanaklarının ...... Müdürlüğünden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden gözönünde bulundurulması, zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1.maddesi gereğince yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğunun gözetilmesi, bir yerel bilirkişi ve bir tanık beyanıyla oldukça büyük taşınmaz bölümleri bakımından davanın kabulüne karar verilmesinin anılan madde hükmüne aykırı olduğunun düşünülmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi