8. Hukuk Dairesi 2011/7903 E. , 2012/74 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
Davacı-birleşen dosya davalısı ... ile davalı-birleşen dosya davacısı ...... ve davalı ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2010 gün ve 178/520 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı ... temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde mevki ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 66.900 m2 yüzölçümlü taşınmazın dava dışı ......... tarafından ...’den kiralanmak istenildiğini, ...... ...... Müdürlüğün’ce taşınmazı kullanan bu kişiler hakkında 5 yıllık ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, (01.01.2001-31.12.2005 tarihleri arası için) dava dışı kişiler yararına kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak TMK.nun 713 ve 3402 sayılı ...... Kanununun 18. maddesi gereğince dava konusu yerin tarım alanına dönüştürülmesinin ve ekonomik yarar sağlanmasının mümkün olduğu gözetilerek ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın davalı köy yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Birleştirilen ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/476 Esas sayılı dava dosyasının davacısı...... vekili dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazın ...... çalış......arı sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakıldığını, vekil edeninin tespit tarihinden sonra taşınmaz içindeki taşları tüm teknik imkanlarını kullanarak ve temizlemek suretiyle tescil istenen yeri imar ve ihya ettiğini, bugüne kadar geçen sürenin 30 yıl olduğunu, davacı tarafından tasarruf edildiğini, kullanılan yerin yaklaşık 100 dönüm olduğunu belirterek dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, 29.09.2006 tarihli cevap dilekçesiyle dava konusu yer için ...... Asliye Hukuk Mahkemesinde 2006/269 Esas sayılı dosya ile tescil davası açtıklarını, taşınmazın 1979 yılında yapılan ...... çalış......arı sırasında tespit dışı bırakıldığını, davacı dava konusu yeri zilyet sıfatıyla değil işgalci sıfatıyla kullandığını, TMK.nun 713. maddesinde açıklanan koşulların davacı yararına gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dosyanın davalısı ...... Köyü Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yine yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Mahkemece, 23.06.2010 tarihli kararıyla Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına, davacı ...’nin açtığı tescil davasının reddine, birleştirilen dosyanın davacısının açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişiler ......’ın 26.02.2007 tarihli raporlarına ekli krokide B harfiyle gösterilen 81.012,95 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı ...... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin isteğin ise feragat nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı ...... Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince davacı gerçek şahıs ve ... tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak aynı biçimde açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bozma ilamına uyulduktan sonra taraf yararına (... ve...... Kişiliği yararına) usuli kazanılmış hak doğmuş bulunduğundan uyulan bozma ilamı çerçevesinde gerekli araştırma ve incelemede bulunulması zorunludur. Daire bozma ilamında; HUMK.nun 366. maddesi uyarınca taşınmaz ve çevresini gösteren hava fotoğraflarının çekilerek dosya arasına alınması, dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ait (1981-1986) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarından ve topoğrafik haritadan söz ettiği halde bozma ilamında belirtilen bu hususların yerine getirilmediği ve hava fotoğraflarının stereoskopik aletle incelendiği konusunda teknik bilirkişinin raporunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu da önemli bir eksiklik oluşturmaktadır. Çünkü taşınmazın niteliği konusunda duraksama söz konusudur.
Öte yandan; 16.05.2006 tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişi...... dava konusu taşınmazın ...... tarafından taşlardan temizlendiğini, daha sonra oğlu ve torununa devrettiğini bildirmiş, ......’ın davacının babası olup olmadığı konusunda bir açıklamada bulunmamış, oğlu ve torununun isimlerini de açıklamamıştır. 09.12.2006 tarihli keşifte ise ......’ın yerel bilirkişi olarak dinlenildiği görülmektedir. ...... bu keşifteki beyanında davacının işçi tutarak ve kendi imkanları ile taşınmazı taşlardan temizlediğini, imar ve ihya ettiğini bildirmiştir. Bu durum karşısında yerel bilirkişi...... ile ikinci keşifte dinlenen yerel bilirkişi ......’ın beyanları birbirleriyle çelişkili bulunmaktadır. Taşınmazı daha önce kullanan ve taşlardan temizleyen ...... davacının babası ise aynı davada yerel bilirkişi olarak dinlenilmesi usul hükümlerine aykırı düşer. Öncelikle ......’ın davacıyla olan yakınlık derecesinin belirlenmesi, taşların önce kendisi tarafından temizlendiği, daha sonra da devrettiği açıklanan oğlu ve torununun kimler olduğunun ismen belirlenmesi, bu konulardaki duraksamanın yeniden yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, akrabalık ya da yakınlık derecesinin saptanması açısından her iki tarafın nüfus aile kayıt tablolarının getirtilerek dosyaya eklenmesi ve böylece olayın Yargıtay denetimine açık tutulması gerekir. 09.12.2006 tarihli keşifte dinlenen tanıklar ......... kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünü...... tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece bu çelişki üzerinde de durulmamıştır.
Saptanan bu durumlar karşısında mahkemece yapılacak iş; öncelikle teknik bilirkişilerin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle 792 sayılı parselin bitişiğinde yer alan taşınmazın ...... çalış......arı sırasında hangi tarihte ve ne niteliğiyle tespit dışı bırakıldığının ...... Müdürlüğünden sorulması, bundan ayrı dava konusu yer ve çevresini gösteren komşu parselleri de içeren onaylı birleşik paftanın ...... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, dava konusu ve kabulüne karar verilen 81.012,95 m2 yüzölçümlü taşınmazın çevresinde yer alan 792 sayılı parsel ile ...... Müdürlüğünden getirtilecek birleşik pafta üzerinde tespit edilecek diğer komşu parsellere ait ...... tutanak ve ekleriyle ...... sırasında komşu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden, dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait dava tarihi olan 03.05.2006 tarihinden geriye doğru en az 20-25 yıl öncesine ait (1975-1986 yılları arasında) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ...... Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte daha önce götürülmeyen başka bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile ...... fen elemanı ve aynı şekilde daha önce götürülmeyen başka bir ... mühendisi, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla hava fotoğrafları ile komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin zemine uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların Hukuk Mahkemesi Kanununun 243 ve 244.maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrıl......arı, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların diğer uzman bilirkişilerle birlikte Hukuk Mahkemesi Kanununun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenilmeleri, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı aracılığıyla zemine uygulanması yapıldıktan sonra stereoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlere göre kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ya da hangi nitelikte bulunduğu konularında jeodezi ve fotogrametri uzmanı tarafından tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık ve gerekçeli ve taşınmazın niteliği konusunda hiçbir duraksamaya yer verilmeyecek biçimde gerekçeli rapor alınması, aynı biçimde taşınmaz ve çevresi bir bütün olarak düşünülmek ve toprak yapısı incelenmek suretiyle taşınmazın niteliği konusunda ... mühendisinden rapor istenilmesi, komşu parsellere ait kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisi üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, dava konusu taşınmazın ...... çalış......arı sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı ve davacı vekilinin de dava dilekçesinde vekil edeninin taşınmazı taşlardan temizleyerek imar ve ihya ettiğini açıklaması karşısında taşınmazın imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğu gözetilerek 3402 sayılı ...... Kanununun 17. maddesi gereğince imar ve ihya koşullarının eksiksiz olarak araştırılıp belirlenmesi, taşınmazın imar ve ihyasına kim ya da kimler tarafından hangi tarihte başlandığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, ne biçimde emek ve para sarfettikleri konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulması, ne tür teknik imkanların kullanıldığının belirlenmesi, az yukarıda da değinildiği gibi taşınmazın ilk önce ...... tarafından taşlardan temizlenip temizlenmediği, temizlenmiş ise hangi tarihte hangi oğluna ve torununa devrettiğinin saptanması, teknik bilirkişilerin krokilerinde işaretledikleri A harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde ismi yazılı davacı dışında hak sahibi olduğu ... tarafından da açıklanan ...... isimli kişi ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığı, taşınmazın her ikisine mi, yoksa birine mi ait olduğu hususlarının açıklığa kavuşturulması, neden ......’ın isminin krokiye yazıldığı ve davacı ..."nin bu yöndeki iddia ve savunması üzerinde durulması, bundan başka 09.12.2006 tarihli keşifte dinlenen tanıkların beyanlarına göre taşınmazın...... tarafından kullanılan yer olduğu gözetilerek bu husus üzerinde mahkemece değerlendirmeye alınması, tüm çelişkilerin eksiksiz olarak giderilmesi, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu taktirde yüzleştirilerek HMK.nun 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, 20 yıllık kazanma süresinin imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren dava tarihine kadar hesaplanması düşünülmelidir.
TMK.nun 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davaları Yargıtay uygulaması gereğince kamu düzeni ağırlıklı davalar olarak kabul edildiğinden ve bir yerde kendiliğinden araştırma ve inceleme kuralına tabi olduklarından uyulan bozma ilamı bu yön (araştırma ve inceleme) bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Öte yandan dosya arasında bulunan ve teknik bilirkişice uygulandığı söylenen 1954 tarihli...... çok eski olup taşınmazın niteliği konusunda bilgi vermekten uzaktır. Bozma ilamında iki ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğraflarından söz edildiği halde sadece 1984 tarihli......yla yetinilmesi uyulan bozma ilamıyla doğan usuli kazanılmış hakka aykırı düşer. Bu nedenle az yukarıda belirtilen tarihler arasında iki ayrı zamanda çekilmiş iki......nın uygulanması zorunlu olup ayrıca HMK.nun 290/2. (HUMK.nun md.366) maddesi gereğince refakate alınacak bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin renkli fotoğrafları çektirilerek Hakim tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, davacının dilekçe ekinde bulunan vekaletnameye göre 02.01.1965 doğumlu olduğu gözetilerek imar ve ihyanın başlangıç tarihi ile bitiş tarihlerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden görüş istenilmesi, ondan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken uyulan bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Hüküm başlangıçta ... temsilcisine tebliğ edilmiş ve bu nedenle ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Ancak Dairenin geri çevirme yazıları ile hüküm yargılama sırasında Hazineyi avukat sıfatıyla temsil eden vekile tebliğ edildiği halde ayrıca bir temyiz dilekçesi verilmemiştir. Bu nedenle ... temsilcisinin temyiz dilekçesi gözetilerek gerekli inceleme yapılmıştır.
Davacı-birleşen dosya davalısı ... temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici madde 3’ün yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.