
Esas No: 2021/8545
Karar No: 2022/2187
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8545 Esas 2022/2187 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8545 E. , 2022/2187 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile hakem heyeti kararının kaldırılarak davanın kabulü ile 117.976,59 TL’nin tahsiline karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur.
Davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik raporda; kaza sebebi ile davacının sol humerus şaft kıırğı ve buna bağlı gelişen psödoartrozu ve angulasyonu bulunduğu belirtilmiş, raporun sonuç kısmında ise alt eksremiteye ait sorunlarda engellilik oranları , pelvis ve femur kırığı ile kalça artroplastisine bağlı özürlülük, angulasyon veya malrotasyonla iyileşen maddesi uyarınca maluliyet oranı tayin edilmiştir. Anılan rapor tazminata esas alınarak karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Maluliyet raporu kendi içerisinde çelişkili olup rapor bu hali ile karara esas alınamaz. Davacıda tespit edilen yaralanma uzvu ile maluliyet oranı tespit edilen uzuvlar arasında farklılık bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle hakem heyetince usulüne uygun maluliyet raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı vekili, karara esas alınan kusur durumunun hatalı olduğunu savunmuş, hakem heyetince anılan savunma üzerinde durulmayarak karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Somut olayda kaza, davalıya sigortalı aracın tek taraflı kaza yapması neticesinde bu araca yardım etmek için araçların yolda durarak kişilerin yardım ettiği sırada davacının içinde yolcusu olduğu araç sürücüsünün de yolda bulunan araçlara ve insanlara çarpmamak için direksiyon manevrası yaptığı sırada gerçekleşmiştir. Hakem heyetince davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda davalıya sigortalı araç sürücüsü tam kusurlu bulunarak karar verilmiş, ancak kararın gerekçesinde davalıya sigortalı aracın ilk kazası ile davacının yaralandığı ikinci kaza arasındaki illiyet bağı ve kusur durumu irdelenmemiştir.
Buna göre davacının yaralanmasına ilişkin ikinci kaza yönünden davalıya sigortalı aracın ilk kazasının ve sürücülerin kusur durumlarının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek üzere de kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Davalı taraf, davacının emniyet kemeri takmayıp zararın doğmasına veya artmasına neden olduğunu, müterafik kusurlu sayılması gerektiğini savunmuş; Hakem Heyeti tarafından bu yöndeki savunma üzerinde durulmakzısın karar verilmiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, Borçlar Kanunu'nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerekebilecektir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 78. maddesinde "belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur... kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir" düzenlemesi yapılmıştır.
Somut olayda kaza sonucunda davacının sol kolunda kırık meydana geldiği tespit edilmiştir.
Buna göre, davacının sol kolunun kırıldığı dikkate alındığında, öncelikle davacının emniyet kemeri takıp takmadığının somut delillerle ispatına imkan verilmeli ondan sonra uzman bilirkişiden alınacak raporda davacının emniyet kemerinin takması halinde sol kolun kırılıp kırılmayacağı, emniyet kemeri taksa dahi, davaya konu maluliyetin oluşup oluşmayacağı ve emniyet kemeri takılmayışı ile oluşan maluliyet arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere de kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
5-Davalı, davacının araçta hatır için taşındığını savunarak tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuş, hakem heyetince anılan savunma üzerinde durulmayarak karar verilmiştir.
Genel ilke olarak araçta yolcu olarak taşınan kişinin akrabalık ve iş ilişkisi gibi haller dışında hatır için taşındığı kabul edilmektedir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. TBK 51. madde vd. gereğince, hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Buna göre hakem heyetince, davacının araçta ücret mukabilinde taşındığı veya araç sürücüsü ile yakın akrabalık ilişkisi içinde olduğu konusunda araştırma yapılarak, ispat edilememesi halinde davacının araçta hatır için taşındığı kabul edilerek Dairenin yerleşmiş içtihatları doğrultusunda hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılarak karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
6-Vekalet ücretine yönelik olarak; İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine(maktu ücretin altında kalmamak kaydı ile) karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.