8. Hukuk Dairesi 2011/1318 E. , 2012/156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...... 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinden verilen 27.10.2010 gün ve 34/725 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen 3604 ada 6 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın davalı eş tarafından diğer davalıya danışıklı olarak devredildiğini açıklayarak tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini istemiş; 09.03.2006 tarihli ıslah dilekçesiyle ise uyuşmazlık konusu taşınmazın evlilik birliği içinde satın alındığını, müşterek konut olması nedeniyle davalı ... üzerindeki tapu kaydının iptali ile ½ şer hisseyle davacı ve davalı eş adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, satışın muvazaalı olmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., uyuşmazlık konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, katkı payı talebinin tapu iptali ve tescil şeklinde istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ve davalı ... 1983 yılında evlenmiştir. ...’ın 11.3.2004 tarihinde ve ...’ın 18.5.2006 tarihinde açtığı birleştirilen boşanma davaları ...... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2007/126 Esas ve 2008/186 Karar sayılı 26.3.2008 tarihli hükmüyle ispatlanamadığı ve vazgeçildiği gerekçeleriyle reddedilmiştir. Davacı tarafın açıklamalarına göre, yeniden açılan boşanma davası halen derdest bulunmaktadır.
Temyiz incelemesine konu dava 9.7.2004 tarihinde açılmıştır. Davacı dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın boşanma davasında söz konusu edilen nafaka ve olası tazminat isteklerini karşılıksız bırakmak amacıyla muvazaalı olarak davalı eş tarafından diğer davalıya aktarıldığını açıklayarak, tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili isteğinde bulunmuştur. Bilahare ıslah dilekçesiyle nizalı taşınmazın evlilik birliği içinde eşler tarafından birlikte satın alındığı belirtilerek tapu kaydının iptali ile ½ şer
hisseyle davacı ve davalı eş adına tescili talep edilmiştir.
Dava konusu 3604 ada 6 parselin davalı eş üzerinde bulunan 369/2400 hissesi 29.3.2004 tarihinde davalı ...’ye satış suretiyle devredilmiştir. Kural olarak, eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona erer. Davacı ve davalı eş tarafından daha önce açılan boşanma davalarının reddine karar verildiğine göre, eşler arasındaki mal rejimi sona ermiş değildir. Her ne kadar temyiz dilekçesindeki açıklamalara göre, davacının yeniden açtığı derdest boşanma davasından sözedilmiş ise de; ıslah (09.03.2006 tarihli ıslah dilekçesiyle) yoluyla talep evlilik birliği içinde edinilen taşınmaza katkı nedeniyle tapu kaydının iptali ile yarı oranında hisselerle eşler adına tescili isteği olarak açıklanmıştır. Dosya arasında dava konusu-davalı ...’ye devredilen taşınmazın davalı eş ... adına edinim tarihine ilişkin bilgi bulunmamakla birlikte; taşınmazın evlilik birliği içinde 743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu dönemde edinilmiş olması halinde, eşlerden biri adına kayıtlı bir taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğunu iddia eden diğer eş katkısını kanıtlarsa, katkısı oranında alacak isteğinde bulunabilir.
Nizalı taşınmazın 4721 sayılı TMK.nun yürürlükte bulunduğu dönemde edinilmiş olması halinde ise, iddianın içeriğine göre değer artış payı veya katılma alacağı isteğinde bulunulması mümkündür. Davaya konu taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiği iddia edilmesine karşın davalı eş adına edinim tarihi belirlenememekle birlikte, gerek MK. gerekse halen yürürlükte bulunan TMK. döneminde edinilmiş olsun, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşmede bulunmamaktadır. Bu durumda; 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı İBK uyarınca taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı, bu katkısına dayanarak ayın(mülkiyet) talep edemez. Davacı tarafın bedel isteği de bulunmadığına göre, halen derdest bulunduğu bildirilen boşanma davasının sonuçlanmasının beklenilmemiş olması sonuca etkili görülmemiştir. Mahkemece, ıslahla ileri sürülen talep içeriğine göre tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.
Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı olan 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,00 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.