
Esas No: 2019/652
Karar No: 2019/1000
Karar Tarihi: 09.12.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/652 Esas 2019/1000 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/652 Esas
KARAR NO: 2019/1000
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 15/10/2010
BİRLEŞEN
İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1907 - KARAR NO: 2017/513
BİRLEŞEN DAVA : Alacak
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 14/01/2014
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılmış konusu "... Kooperatifinin ... İçinde Yer Alan Üst Yapı ve Altyapı İnşaatları" olan 11/08/1989 tarihli eser sözleşmesi gereği, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak, hakediş alacağının ödenmediğini, bu kez davalının tasfiye edilmesi istemi üzerine kalan işler için taraflar arasında 01/04/2002 tarihli tasfiye protokolü imzalandığını, davalıya yapılan ihtara rağmen kesin hesap alacağının ödenmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 50.000 TL hakediş alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talebini 25/07/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.703.888 TL'ye yükseltmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi gereği, davacı tarafça yapılan işe göre ödemelerin tamamlandığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlara göre müvekkilinin, davacıdan alacaklı olduğunu, kaldı ki davada zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında verdiği dilekçesinde, davacı adına harç ve vergi olarak ödenen 3.488.964,54 TL bedelden takas/mahsup talebinde bulunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesi gereği davalının, yapımını üstlendiği bir kısım işlere ait ruhsat harçlarını ödemediğini ve işleri yarım bıraktığını, bunun üzerine eserdeki eksikliklerin başka müteahhite tamamlatıldığını, bu nedenle davalı tarafça tamamlanan bölümlerin tespiti ile davalıya yansıtılacak ruhsat harçlarının miktarının hesaplanması ve buna göre davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinden alacağı bulunmadığını, taraflar arasında yapılan tasfiye kesin hakedişinde davacının alacak iddiası ile ilgili bir ihtirazı kaydı olmadığını, kaldı ki alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının, birleşen ana davada takas mahsup talebinde bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 09/05/2019 tarih, ... Esas, ... karar sayılı kararıyla asıl davanın davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davalı birleşen davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 16/11/2019 tarih, 2019/2339 Esas, 2019/4416 Karar sayılı kararıyla; "Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine, birleşen dava ise eksik ve ayıplı iş bedeline ilişkin olup, mahekmece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin karar, asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dosya davacısı-birleşen dosya davalısı ...A.Ş. vekili Avukat ...'nın dosyaya sunduğu 25.10.2019 tarihli dilekçesinde İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasından feragat ettiklerini, yine 25.10.2019 tarihli bir diğer dilekçesinde de İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas ...Karar sayılı dosyasının davacısının dosyadan feragat etmiş olması nedeniyle, dosya ile ilgili avukatlık ücreti ve masraf taleplerinin bulunmadığını, bu taleplerinden de feragat ettiklerini bildirmiştir.
Asıl dosya davalısı-birleşen dosya davacısı ... Kooperatifi vekili Avukat ...'in dosyaya sunduğu dilekçesinde İstanbul Anadolu ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı dosyasından feragat ettiklerini, yine 25.10.2019 tarihli bir diğer dilekçesinde de İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi ...Esas sayılı dosyasının davacısının dosyadan feragat etmiş olması nedeniyle, dosya ile ilgili avukatlık ücreti ve masraf taleplerinin bulunmadığını bu taleplerinden de feragat ettiklerini bildirmiştir. Adı geçen avukatların vekâletnamelerinin incelenmesinde temyizden ve davadan feragat yetkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK'nın 311. maddesindeki düzenlemede, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, 310. maddesinde ise hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği belirtilmiştir. Hal böyle olunca, hükümden sonra temyiz aşamasında taraf vekillerince yapılan feragat beyanının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir." neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, Yargıtay bozma ilamı öncesi davacı birleşen davalı vekili 25/102019 tarihli dilekçeleri ile asıl davadan feragat ettiklerini, birleşen davada davacının feragati nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiş; yine davalı birleşen davalı vekili ise aynı tarihli dilekçeleri ile birleşen davadan feragat ettiklerini, asıl davada davacının feragati nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiş; taraf vekilleri feragata ilişkin tüm beyan ve taleplerini 09/12/2019 tarihli duruşmada tekrar etmişlerdir.
6100 sayılı HMK'nın 311. maddesindeki düzenlemede, feragatın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, aynı yasanın 310. maddesinde ise hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği belirtilmiştir.
Davadan feragat HMK'nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Asıl ve birleşen davacı vekillerinin vekaletnamelerindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili oldukları anlaşılmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle asıl ve birleşen davaların feragat nedeni ile ayrı ayrı reddine karar verilmiş; talep olmadığından asıl ve birleşen dava yönünden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın tarafların feragati nedeni ile ayrı ayrı Reddine,
2-Talep olmadığından her iki dava yönünden de taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
3-Asıl davada alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının 25.302,75 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 25.258,35 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde asıl davacıya iadesine,
4-Birleşen davada alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının 170,80 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 126,40 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde birleşen davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avanslarından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay'da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
Başkan ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Katip ...
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.