17. Hukuk Dairesi 2016/3699 E. , 2016/6879 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü oldukları araç ile davacı şirket nezdinde sigortalı olan aracın karıştıkları trafik kazasında davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, pert olan araç hasarı olarak ödenen 81.400 TL"nin tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2014/16579 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... duruşmada; kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı ..."in duruşmaya geldiği 08/09/2015 tarihli celsede davacı ve vekili tarafından takip edilmeyen dosyayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı ve davacı vekili tarafından yenilenen dosyanın duruşmalarına davalının katılmadığı, kendisini bir vekil ile de temsil ettirmediği ve cevap dilekçesi de sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2014/16579 icra takip dosyasına konu 81.400,00 TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 3.500,00 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 84.900,00 TL alacağa ilişkin davalı haksız itirazının iptaline, icra takibinin toplam bu miktar alacak üzerinden devamına, itiraz iptal edilen 81.400,00 TL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
TC Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmü düzenlenmiştir. Yine HUMK.nun 73. maddesi (HMK"nın 27. maddesi) uyarınca "kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikce hükmünü veremez". Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, davalı ... bildirdiği adrese yapılan tebligat ile haberdar olduğu ve katıldığı 08/09/2015 tarihli celseye davacı veya vekili katılmamış, ..."in de dosyayı takip etmediğini beyan etmesi üzerine dosya işlemden kaldırılmıştır. Daha sonra işlemden kaldırılan dosya hakkında davacı vekili tarafından yenileme dilekçesi verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Bu aşamadan sonraki davacı vekili tarafından verilen yenileme dilekçesi, yenilenen dosyanın duruşma günleri, bilirkişi raporları ve diğer bütün tebligatlar davalının dosyanın yenilenmesinden önce bildirdiği ve tebligat yapılan bu adresine değil, farklı bir mernis adresine yapılmıştır. Bu halde davalı ..."e Tebligat Kanunu"na uygun şekilde tebligat yapıldığından söz edilemez. Davalı tarafından adres bildirilip yenilemeden önce bu adrese tebligat yapılmasına rağmen, usulüne uygun şekilde davadan haber edilmiş gibi kabul edilerek davalının yokluğunda sürüdürülen yargılama ile aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, davalının bildirdiği adresine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"ndaki usule uygun şekilde tebligat yapılarak savunma ve delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.