Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3856
Karar No: 2012/291
Karar Tarihi: 24.01.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3856 Esas 2012/291 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3856 E.  ,  2012/291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.04.2011 gün ve 313/216 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmei davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ...; 130 ada 3 parselin kendisine ait olduğu halde davalı oğlu adına hatalı tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazı davacı babasından 02.07.2003 tarihli senetle satın aldığını, senedin parasını ödediğini, satın alma tarihinden beri taşınmazın zilyetliğinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davalının iddia ettiği satış senedinin usulüne uygun olarak düzenlenmediği, davalının davacı babasına taahhüt ettiği satış parasını da ödediğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 106,21 m2 yüzölçümündeki 130 ada 3 parsele ait kadastro tutanağındaki bilgilere göre, senetsizden, muristen intikal ve mirasçılardan taksim yoluyla 20 yılı aşkın zilyetliğinde bulunduran ... adına, 03.07.2006 tarihinde "Kargir Depo ve Arsası" niteliğinde tespit edildiği ve kadastro tespitinin itiraz edilmeden 05.08.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Dava konusu 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazın öncesinde davacıya ait olduğundan taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taşınmazın davacı tarafından davalı oğluna satılıp satılmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığının iddia edildiği 2003 tarihinde tapusuzdur. Bu nedenle, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi gereğince, davalının zilyetlik ve satış iddiası her türlü delille kanıtlanabilir.
    Davalının satın alma iddiası karşısında; davacı, 27.04.2010 tarihli 7 nolu ve 05.04.2011 tarihli 11 nolu oturumlarda; dava konusu yeri bedeli karşılığında davalı oğluna sattığını, ancak satış parasını davalı oğlundan alamadığını beyan etmiştir. Senet mümzilerinden tarafların ortak tanığı ... de; dava konusu taşınmazı davacının davalı oğluna sattığını, tarafların pazarlık yaparak 3.000 TL satış bedeli konusunda anlaştıklarını, hazırlanıp imzalanmış satış senedini davalının kendisine getirdiğini ve kendisinin de köy azası olarak 02.07.2003 tarihli satış senedini imzaladığını, daha sonra davacının kendisine gelerek davalı oğlunun satış parasını vermediğini, hiç değilse bir miktar para vermesini davalıya söylemesini kendisinden istediğini, bu durumu davalıya söylediğini, davalının para ödeyip ödemediğini bilmediğini beyan etmiştir. Diğer taraf tanıkları da, benzer beyanlarda bulunmuşlardır.
    Hal böyle olunca, dava konusu tapusuz taşınmazın davacı tarafından davalıya satıldığının kabulü gerekir. Ancak, davalının davacı babasına satış bedelini ödeyip ödemediği hususu ve iddiası ayrı bir dava konusudur. Açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğu görülmemiştir.
    Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldügünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 24.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi