
Esas No: 2021/10592
Karar No: 2022/2053
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10592 Esas 2022/2053 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10592 E. , 2022/2053 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 30/10/2020 tarih ve 2020/İHK-22069 sayılı itirazın kabulü ile başvurunun usul nedeniyle reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 20/07/2017 tarihinde davacı idaresindeki araç ile davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 41.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 16/06/2020 tarihli dilekçesiyle talebini 330.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulü ile 330.000,00 TL maddi tazminatın 03/02/2020 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekili itirazının kabulü ile yeniden hüküm tesisi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 27/09/2019 tarihli raporda, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulüne karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK'nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK'nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafça başvuruda bulunulan 27/09/2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği, sunulan rapor usulüne uygun olması bile tamamlanabilir dava şartı olduğu gözetilmek suretiyle inceleme yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davalı vekilinin anılan yönlere ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.