
Esas No: 2014/562
Karar No: 2014/562
Karar Tarihi: 28/11/2018
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
REMZİYE KAYALI BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/562) |
|
Karar Tarihi: 28/11/2018 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Muammer
TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
|
|
Recai AKYEL |
Raportör |
: |
Volkan
ÇAKMAK |
Başvurucu |
: |
Remziye
KAYALI |
Vekili |
: |
Av. Zeynel
GÜVENÇ |
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, özlük haklarına ilişkin olarak açılan davada
yargılamanın makul sürede tamamlanmaması ve hukuka aykırı karar verilmesi
nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 8/1/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Anadolu Üniversitesi bünyesinde memur olarak
çalışmaktadır.
7. Başvurucu 2007 yılının Ağustos
ayından itibaren geriye dönük olarak yararlandırılmadığını veya eksik
yararlandığını belirttiği döner sermaye ücretlerinin ödenmesi istemiyle idari
başvuruda bulunmuştur. Söz konusu talep Anadolu Üniversitesi Yönetim Kurulunun
18/12/2007 tarihli işlemiyle reddedilmiştir.
8. Ret işleminin iptali istemiyle açılan davada Eskişehir 2.
İdare Mahkemesi (Mahkeme) 29/5/2008 tarihli kararıyla davayı süre aşımı
yönünden reddetmiş, ancak ret hükmü Danıştay Sekizinci Dairesinin 16/12/2008
tarihli kararıyla bozulmuştur.
9. Bozma ilamına uyan Mahkeme 29/3/2010 tarihli kararıyla davayı
kısmen süre aşımı yönünden kısmen de esas yönünden reddetmiştir. Gerekçede
öncelikle 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu"nun 58. maddesi
uyarınca döner sermaye ödemelerinin yapılan işin niteliğine göre farklılık
gösterebileceği ve üniversitenin döner sermaye gelirine yapılan katkı oranında
ücret belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırılık taşımadığı hatırlatılmıştır.
Başvurucunun ileri sürdüğünün aksine emsallerine kendisinden fazla döner
sermaye ücreti ödenmediği yönünde belirleme yapıldıktan sonra başvurucuya 2547
sayılı Kanun"un öngördüğü sınırlar içinde kalınarak hizmet gereklerine uygun
döner sermaye ödemesi takdir edildiği ve işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir.Diğer taraftan başvurucunun idari başvuru
yaptığı tarihten geriye dönük olarak altmış günün dışında kalan taleplerinin
6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca süre
aşımı nedeniyle incelenemeyeceği ifade edilmiştir.
10. Ret hükmü Danıştay Sekizinci Dairesinin 16/11/2012 tarihli
kararıyla onanmış ve karar düzeltme istemi aynı Dairenin 18/9/2013 tarihli
ilamıyla reddedilmiştir.
11. Başvurucu, nihai kararı 9/12/2013 tarihinde tebellüğ
etmesinin ardından 8/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 28/11/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede Yargılanma Hakkına İlişkin
İhlal İddiası
1. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
14. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018)
kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya
da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği
iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara
ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin
yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama
kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini
tartışmıştır.
15. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına
sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa
Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı
şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat
Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin
bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak
başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı
vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
16. Mevcut başvuruda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
1. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu; döner sermaye uygulamasında eşitlik ilkesine
aykırı davranıldığını,Mahkemenin
hatalı yorumda bulunduğunu ve hukuka aykırı karar verdiğini, özlük haklarını
alamaması nedeniyle zarara uğradığını belirterek Anayasa"nın 10., 35. ve 36.
maddelerinin ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
2. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları dikkate alındığında
şikâyetin karar sonucuna yönelik olduğu anlaşıldığından incelemenin bu kapsamda
yapılması uygun görülmüştür.
20. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile
uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu
olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil
eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
21. Somut olayda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı incelenerek
ilgili kısımları yukarıda belirtilen (bkz. § 9) gerekçe ile hüküm kurulmuştur.
22. Mevzuatın, somut olayın ve delillerin yorumlanması yukarıda
anılan ilkeler (bkz. § 20) uyarınca uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin
takdirinde olup bireysel başvuruda değerlendirmeye konu edilemez.
23. Buna göre başvurucu tarafından ileri sürülen iddialar,
delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olup
kararda bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının
kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da, diğer
kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir..
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
28/11/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.