Erzurum Ceza Kararları - 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/16252 Esas 2016/2215 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16252
Karar No: 2016/2215
Karar Tarihi: 22.02.2016

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/16252 Esas 2016/2215 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Mahkeme, Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve suça aykırılık nedeniyle verilen hükümlerin temyiz edilmesi üzerine dosyanın incelendiğini ifade etti. Dosyanın detaylı olarak incelenmesi sonucunda, herhangi başka bir neden bulunmadığı için temyiz talebi reddedildi. Kararın niteliğine ve suç tarihine göre dosya incelenerek, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecinde yapılan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başka nedenlerin gözükmediği sonucuna varıldı.
Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından benimsenen karara göre, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdurun doğrudan eser sahibi olmadığı, toplumun mağdur olduğu belirtildi. Sanığın gerçekleştirdiği eylemler incelendiğinde, bir suç işleme kararı içerisinde zincirleme bir şekilde işlendiği sonucuna varıldı. Dolayısıyla her eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle Kanun'a aykırı bir durum söz konusu olmuştur.
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu, Türkiye'de telif haklarının korunmasına yönelik olan bir düzenlemedir. Bu madde kapsamında, fikri ve sınaî haklar kapsamında yer alan eserlerin izinsiz olarak kullanılması veya yayınlanması gibi durumlar suç teşkil etmektedir. Suçun mağduru ise, doğrudan eser sahibi olmasa da toplum olarak kabul edilmektedir.

19. Ceza Dairesi 2015/16252 E. , 2016/2215 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih ... Esas ... Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi,
Sanığın 14/12/2007 tarihli eylemi hakkında 25/04/2008 tarihli iddianame düzenlendiği, birleşen dosyada ise 22/04/2008 suç tarihli eylemi hakkında 20/05/2008 tarihli iddianame düzenlemesi ve anılan her iki eylemde de sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD satarken yakalanması karşısında; ilk iddianame tarihine kadar tespit edilen eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suç oluşturduğu gözetilerek, bu eylemlerin bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeksizin her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmesi,
Kanun"a aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak bozma sebebine göre sair yönlerden incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.