8. Hukuk Dairesi 2011/3909 E. , 2012/457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile Hazine ve asli müdahil ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.11.2010 gün ve 457/535 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 167 ada 74 ve 171 ada 60 ve 107 parsellerin Hazine üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu parsellerin olağanüstü zamanaşımı yoluyla edinilemeyecek taşlık, çalılık yerlerden bulunduğunu, ayrıca davacıların bu yer üzerinde kazanmayı sağlayan zilyetliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, hükmüne uyulan Dairenin dosyada mevcut bozmasından sonra yapılan araştırma sonucunda davacılar yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 167 ada 74 parsele ait kadastro tutanağında; bu parselle bir bütün olan 33 parselle birlikte ... isimli bir kadına ait iken; 1974 yılında davacıların miras bırakanı Halil"e satıp devrettiği, 1981 tarih ve 10 nolu vergi kaydı ve zilyetliğe dayanılarak 33 parsel miras bırakan Halil; dava konusu parsel ise zeminde taşlık ve çalılık yerlerden olup, kayıt miktar fazlası olarak taşlık ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş, davacılardan Kudret İnan"ın itirazı üzerine komisyonca yapılan incelemede A harfiyle gösterilen bölüm 80, B harfiyle gösterilen bölümde 81 parsel numarasıyla Kudret İnan ve Halil Kıran adına, geriye kalan 9499 m2 yer ise taşlık, çalılık olması nedeniyle aynı ada ve parsel numarasıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Diğer dava konusu 171 ada 60 ve 107 parsellere ait kadastro tutanaklarında da; aynı ada 58 ve 59 parsellerle bir bütün olup 1981 tarih 1 nolu vergi kaydının miktar fazlası olması ve zeminde taşlık, çalılık ve deliceliklerin bulunması nedeniyle 58 ve 69 parseller ..., 59 parselin satışla üçüncü kişiye geçmesi nedeniyle satın ve devralan kişi, 60 ve 107 parsellerde kayıt miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiş, bu parsellerin tutanaklarının altına verilen açıklamada 1937 tarih 642, 644 ve 645 tahrir numaralı vergi kayıtlarının bu yerlere ait olduğu yazılmıştır.
Bozma ilamında dava konusu taşınmazlara uygulanan kayıtların mahallinde uygulanmasının yanı sıra nitelik ve zilyetlik süresinin belirlenebilmesi için hava fotoğraflarının uygulanmasına işaret edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Bilindiği üzere ve kural olarak, bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usulî kazanılmış hak oluşur ve uyulan bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapma zorunluluğu doğar. Bozma ilamında işaret edilen hava fotoğraflarının jeodezi ve fotoğrametri uzmanı harita mühendisine incelettirilmesi gerektiği halde konunun uzmanı olmayan orman mühendislerinden rapor aldırılması doğru değildir. Kaldı ki, verilen raporda hava fotoğraflarının uygulanması yetersiz olup, bunlara dayalı olarak hüküm kurulamaz. Jeodezi ve fotoğrametri uzmanı harita mühendisinden bilimsel içerikli, karşılaştırmalı ve kapsamlı rapor aldırılması gerekir. Bu eksiklik giderildikten sonra dosya içinde bulunan ve taraflarca itiraz edilmeyen fotoğraflar ile diğer deliller birlikte değerlendirilerek imar ihyanın başlayış ve bitiş tarihi ile davacıların ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan davacının dayandığı 1981 tarihli belge vergi beyannamesidir. Eş anlatımla vergi kaydı değildir. Bu nedenle ilgilisi lehine zilyetlik belgesi olarak değerlendirilemez.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.