8. Hukuk Dairesi 2011/1840 E. , 2012/535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı
... ile davalı ... aralarındaki değer artış payı alacağı davasının reddine dair Adana 2. Aile Mahkemesinden verilen 01.02.2011 gün ve 309/145 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı (karşı davalı) ... vekili, tarafların 1984 yılında evlendiklerini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle vekil edeni ile davalının geçinemediklerini ileri sürerek TMK.nun 166.maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (karşı davacı) ... vekili cevap dilekçesinde; davanın yersiz açıldığını, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığına katkısı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Ayrıca harçlarını yatırmak suretiyle verdiği 27.05.2009 tarihli karşı dava dilekçesinde; evlilik birliği içerisinde alınan 1018 ada 78 parsel ile 2002 parsel ve 01 EH 277 plakalı otomobilin edinilmesine katkısı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000 TL değer artış payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, 31.08.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle alacak miktarını 3000 TL"ye yükseltmiştir.
Mahkemece, eldeki mal varlığının tasfiyesine ilişkin dava boşanma davasından ayrılarak yeni esasa kaydedilmiş ve davalı-karşı davacının cevap dilekçesinde taşınmaz ve araç üzerinde alacağı bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının usulüne uygun olarak harcı yatırılmış bir davası bulunmadığı, cevap dilekçesinin sonradan harçlandırılmak suretiyle karşılık dava haline getirilemeyeceği, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın boşanma davasının eki niteliğinde olmadığı açıklanarak davalı-karşı davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalı vekili taraflarından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 20.04.1984 tarihinde evlenmiş, 06.06.2008 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında boşanmayla evliliğin sona erdirilmesine karar verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.nun 225/son). Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK.m.170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma
rejimi geçerlidir. (4722 s.K. m. 10/1, 4721 s.K. TMK m. 202/1.) Karşı Dava; TMK.nun 227.maddesi uyarınca açılmış değer artış payından kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki, eldeki ilk dava; davalı (karşı davacı) ... tarafından açılan boşanma davasından tefrik edilen bir davadır. Davacı (karşı davalı) ... vekili, boşanma davasına verdiği cevap dilekçesinde; evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığına katkısı bulunduğunu ileri sürmüş, cevap dilekçesinden sonra harçlarını yatırmak suretiyle verdiği 27.05.2009 tarihli karşı dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1000 TL değer artış payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, bilahare harcını yatırmak suretiyle 31.08.2009 tarihli ıslah dilekçesinde talep miktarını 3000 TL"ye yükseltmiştir. Davalı tarafça süresi içerisinde karşı davanın kabule şayan olmadığı yönünde bir itirazda bulunulmadığı gibi mahkemece eksik harçların tamamlanması için davacı tarafa süre verilmiş ve eldeki dava boşanma dava dosyasından ayrılarak bağımsız bir dava haline dönüşmüştür. Yani boşanma davasından ayrılmasına karar verilerek ayrı bir esasa kaydı yapılan dava ayrılmasına karar verilen davadan ayrı ve bağımsız bir dava olup, karşı dava niteliğinde sayılmaz.
1086 sayılı HUMK.nun 202.maddesi, (Değişik birinci fıkra: 26/2/1985-3156/9 m.) davalının cevap dilekçesinde, karşılık dava da dahil olmak üzere bütün iddia ve savunmaları ile sebeplerini birlikte bildirmeye mecbur olduğunu, aynı Kanunun 187.maddesinde ise, karşı davanın kabule şayan olmadığının ilk itiraz olarak davanın başlangıcında ileri sürülmesi gerektiğini açıklamış, 6100 sayılı HMK.nun 132.maddesinde de karşı davanın açılma usul ve esasları sayılmıştır. Davacı tarafça 27.05.2009 tarihli karşı dava dilekçesiyle harcını yatırmak suretiyle değer artış payı alacağı istenildiğine, mahkemece, verilen süre içerisinde eksik harç ikmal edildiğine, 31.08.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle alacak miktarı artırıldığına ve boşanma dosyasından ayrılarak bağımsız bir dava olarak yeni esas kaydedildiğine göre, mahkemece taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplandıktan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı (karşı davalı) vekili ... vekili ile davalı (karşı davacı) ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı karşı davalı ile davalı karşı davacıya ayrı ayrı iadelerine 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.