17. Hukuk Dairesi 2015/14219 E. , 2016/7245 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde asıl davanın davacıları vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada; davacılar vekili, 26/04/2013 tarihinde ... sevk ve idaresindeki ... plakalı motosiklet ile çift taraflı olarak yaptığı kaza sonucunda hayatını kaybettiğini, kaza tarihinde ... plakalı aracın davalı ... adına zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 500,00 TL, diğer davacı çocuklar için ise 500,00"er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında taleplerini arttırarak, davacı ... için 141.254,49 TL, ... için 34.072,50 TL, ... için 23.677,02 TL; ... için 23.044,31 TL olmak üzere 222.048,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili, aynı olay sebebiyle davacı ... ve ... oğlu ve desteği ... hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 1.000,00"er TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında taleplerini arttırarak, davacı ... için 19.798,90 TL, ... için 25.008,24 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazaya karışan aracın müvekili şirkete zorunlu trafik poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın müteveffanın kendi kusuru ve yetersiz ehliyeti sebebiyle meydana geldiğini, davacıların da mirasçı olmaları sebebiyle böyle bir talepte bulunamayacağını zira kaza tarihinde yeterli sürücü belgesine haiz olmamasından dolayı kazaya sebebiyet vermiş olma ihtimaline binaen işletene rücu hakları olduğunu, faizin ancak yasal faiz olabileceğini ve müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile, davacılar ... için 97.555,20 TL"nin, ... için 17.923,36 TL, ... için 18.397,90 TL, ... için 28.602,05 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulü ile davacılar ... için 25.008,24 TL, ... için 19.798,90 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, asıl davanın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmalarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı, HGK nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 esas,2013/74 karar sayılı ilamları uyarınca) göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Ölenin destekten yoksun kalanlara ne oranda yardımda bulunacağı her somut olayın özelliği içinde var olan olgulara göre belirlenmelidir; ölenin yardımda bulunduğu kişilerin sayısı, destek alanların ihtiyaçları ve varsa eylemli olarak yapılan yardımlar gözetilerek takdir edilmelidir.
Somut olayda; bilirkişi raporu doğrultusunda birleşen davanın davacısı olan anne için 25.008,24 TL ve baba için 19.798,90 TL tazminata hükmedilmiştir. Somut olayın özelliklerine göre ve anne-babanın destekten başka çocuklarının da bulunduğu dikkate alındığında bilirkişi raporunda, birleşen davanın davacıları için aşamalı olarak değişen destek payları fazla olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacıları vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.