17. Hukuk Dairesi 2015/14183 E. , 2016/7246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, olay tarihinde davalı ..."un sürücüsü bulunduğu, diğer davalının işleteni bulunduğu aracın yaya bulunan müvekkili ..."ya çarpması sonucu adı geçen davacının ağır şekilde yaralandığını, beyin ameliyatı geçirdiğini, hastaneden çıktıktan sonra da bakıma muhtaç hale geldiğini, bakıcı tutulduğunu, eşi ve çocuklarının da bu çarpma sonucu derin üzüntü duyduklarını belirterek yaralanan davacı ... için 5.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi, diğer davacılar için 3.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, açılan davanın yerinde olmadığını, kusurun yaya geçidini kullanmadan karşıdan karşıya geçen davacı ..."da olduğunu, kazayla ilgili olarak Sulh Ceza Mahkemesine dava açıldığını, davacı eş ve çocukların manevi tazminat talep etme haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 806,92 TL maddi ve takdiren 5.000,00 TL manevi, davacılar .... için de 1.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, kusur oranlarının belirlenmesi için 17.04.2015 tarihli bilirkişi raporu alınmış; raporda, davacı ..."ın olay yerinin 6 m. gerisindeki ışık kontrollü kavşaktaki yaya bandını kullanmaksızın ve ilk geçiş hakkı olmadığı halde tedbirsiz ve ani şekilde davranmış olduğundan asli ve %80 oranında, davalı ..."un ise aracı her an durdurabilecek şekilde sevketmediği için tali ve %20 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Sürücü .... taksirle ölüme yaralamaya neden olma suçundan Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/937 E. ve 2011/626 K. sayılı dosyasında yargılanmış; yargılama sırasında yapılan 19/07/2010 tarihli keşif sonrasında alınan 26.07.2010 tarihli kusur raporunda (ve eki krokide)davacı ..."ın kavşak başını kullanarak bilinçli şekilde geçiş yaptığı ve 8.70 m.lik yolun 7 m.sini geçip geçişini tamamlamak üzereyken davalı sürücü ..."un aracıyla durarak geçiş hakkını yayaya vermesi gerektiği halde bunu yapmadığı ve aracın hızını azaltmadığı, havanın yağışlı ve zeminin kaygan olmasının da etkisi ile yayaya çarptığı belirtilerek ...."ın kusursuz, sürücü ..."un ise tam kusurlu olduğu belirtilmiş, tarafların itirazı üzerine .... Kurumu"ndan alınan 22.12.2010 tarihli raporda ise yaya Nuran"ın olay mahalline yakın yerdeki yaya geçidini kullanmadığı için asli kusurlu, sürücü ..."un ise gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Sulh Ceza Mahkemesi"nce .... Kurumu raporunun evrak üzerinde yapılan incelemeye dayandığı,olaya ve keşifteki bulgulara ters olduğu,... Caddesinde yaya geçidi bulunmadığı,26.07.2010 tarihli kusur raporunun oluşa uygun olduğu belirtilerek sanık sürücü tam kusurlu kabul edilerek cezalandırılmış olup karar, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 17.04.2013 tarih ve 2012/27148 E. 2013/10305 K.sayılı Düzeltilerek Onama ilamı ile kesinleşmiştir. Borçlar Kanunu"nun 53.maddesi (6098 S.TBK"nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı açıktır.
O halde, davacı ..."nun dava konusu olayda kusurunun bulunmadığı kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğundan ve ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıa eldeki dava yönünden bağlayıcı olduğundan mahkemece davacı ..."ın %80 kusurlu kabulü ve bu doğrultuda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-HMK"nun 26.(HUMK"un 74.) maddesine göre,hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup ondan fazlasına karar vermemesi gerekir.Somut olayda dava dilekçesinde bakıcı ücreti talep edilmiş ise de fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmamış olup davacı vekili tarafından verilen 12.10.2010 tarihli dilekçede ise 2.400 TL bakıcı masrafı yapıldığı belirtilerek buna ilişkin belgeler sunulduğu halde mahkemece talep aşılarak dokuz aylık bakıcı ücreti yönünden karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
3-Bozma neden ve şekline göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.