17. Hukuk Dairesi 2016/3795 E. , 2016/7250 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 27/10/2013 günü müvekkilinin ... plakalı araçla kavşağa geldiği esnada davalı ..."ın sevk ve idare ettiği ve davalı ... "ye sigortalı olan ... plakalı aracın tali yoldan çıkarak müvekkiline ait araca çarpıp maddi zarara yol açtığını, trafik kazası tespit tutanağı sonucunda önce ... plaka nolu araca %100 kusur verilmesine karşın daha sonra ... plakalı araca %100 kusur verildiği, aracın servise götürülüp yaptırıldığını, hasar bedelinin 6.871,00 TL olduğunu, araçta kaza nedeniyle oluşan değer kaybının 4.250,00 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.871 TL hasar bedeli ile 4.250 TL değer kaybının olay tarihi olan 27/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... . vekili, müvekkilince toplam 6.106,81 TL ödeme yapıldığını, değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını ayrıca değer kaybı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 6.871,00-TL maddi zararın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, 5.000,00-TL değer kaybına ilişkin zararın 4.250,00-TL"sinin dava tarihinden itibaren, 750,00-TL"sinin 23/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsil edilerek davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... . vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent kapsamı dışında kalan ve kusura ilişkin olan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının ve hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Zarar veren taraf gerçek zarardan kusuru oranında sorumlu olur.
Somut olayda, makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış ancak bilirkişi raporunda araçtaki hasar durumu, hasarlı parçalar ve bedellerinin ne olduğu hususları değerlendirilmeksizin davalı tarafından 6.106,81 TL ödenmesinin uygun olduğu belirtilmekle yetinilmiş, mahkemece davacının sunmuş olduğu fatura doğrultusunda karar verilmiştir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda, mahkemece davacının gerçek zararı hususunda alanında uzman ve başka bir makine mühendisi bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davalıların davacıya karşı sorumluluğu, yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk ve aralarındaki münasebet ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Müteselsil borçluluk niteliği itibariyle bölünebilen bir edimin birden fazla borçlusundan her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu bir borçluluk türü olup borçlulardan birinin edimin tümünü ifa ederek alacaklıyı tatmin etmesi halinde, evvelce mevcut olmasa dahi ifayı gerçekleştiren borçlu ile diğer borçlular arasında bir hukuki ilişki doğacaktır. Alacaklıyı tatmin eden bir borçlu, kendisine isabet eden paydan daha fazla bir ödemede bulunduğu takdirde bu fazlalık ölçüsünde diğer borçlulara başvurabilecektir. Davalılar arasında açılabilecek rücu davası dikkate alındığında davalı ... vekilinin diğer davalı ... . aleyhine hükmü temyizde hukuki yararı bulunduğu aşikardır.
Yukarıdaki açıklamalar göz önüne alınarak somut olaya bakıldığında; davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların neden olduğu kazada davacıya ait araçta hasar ve değer kaybı oluşmuş, davacı vekili müvekkilinin uğradığı zararların tazmini için 5.000 TL değer kaybı ve 6.71 TL hasar bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının talep etmiş olduğu zarar türlerinden olan değer kaybı bedelinin 5.000-TL olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece değer kaybı için belirlenen miktar yönünden davalı ... şirketi dışındaki davalı aleyhine hüküm kurulmuştur. Hüküm değer kaybı bedelinden sigorta şirketinin de sorumluluğunun bulunduğu yönünden sadece davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup hükmü bu yönü ile temyiz etmeyen davacı vekili yönünden kesinleşmiştir.
Ancak değer kaybı tazminatının gerçek zarar kapsamında ve ZMSS teminatı içinde olmasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortacısının (trafik sigortası) sorumluluğu bulunmakta olup davalı ... . yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Bununla birlikte davacı vekili tarafından hüküm bu yönü ile temyiz edilmemiş olması nedeni ile davalı ... . lehine usulü müktesep hak oluşmuştur. Davacı tarafın temyizi bulunmadığından davalı ... vekilinin temyizi üzerine davalı ... ."nin de belirlenen değer kaybı bedelinden sorumluluğu cihetine gidilemez. Ancak davalı ... , davalı ... . ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gereken 5.000-TL maddi tazminattan tek başına sorumlu tutulacağından, davalı ... ."den aralarındaki iç ilişkiye göre bunu rücu edebilir. Açıklanan gerekçelerle rücu davası ile borçluları arasındaki iç ilişki ve usul ekonomisi dikkate alındığında, kararın diğer davalının sorumluluğu yönündeki temyizinde davalı ..."ın hukuki yararının bulunduğunun kabulü zorunlu olduğu gibi hakkındaki karar bu yönü ile kesinleşen davalı ... ."nin belirlenen maddi tazminattan sorumluluğuna ilişkin değerlendirme yapılarak davalı ... .... davalı ... . arasındaki iç ilişkide geçerli olmak üzere; davalı ... ."nin hüküm fıkrasının 1. bendinde yazılı ve ..."ın sorumlu tutulduğu 5.000-TL maddi tazminattan sorumlu olduğu hususunun tespitiyle yetinilmesi, bu şekilde icrai nitelikte bir hüküm kurulmayarak davacıya karşı ... . yönünden usulü kazanılmış hakkında ihlal edilmemesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... . vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... . vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... . vekilinin temyiz itirazlarının ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davalı ... . vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... "ye geri verilmesine 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.