Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/16505 Esas 2022/1496 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02/02/2022 Çarşamba günü davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili ile davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını , borçlunun mal kaçırma amacı ile, dava konusu taşınmazlardan 2 nolu bağımsız bölümü 23/08/2017 tarihinde davalı ...'e, zemin kattaki bağımsız bölümü 15/08/2017 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek, davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, borçlu ile müvekkili arasında bir yakınlık ve akrabalık bağı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı üzerinde ipotekle yükümlü olarak aldığını ve ipotek bedelini ödediğini belirtmiştir.
Davalı borçlu, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, ivazlar arasında bir bedel farkı olmadığı, davalı borçlu ile üçüncü kişi arasında , yakınlık veya akrabalık bulunmadığı ve üçüncü kişilerin borçlunun mal kaçırma amacını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğunun ispatlanmamış olduğu ayrıca borçlunun babasına sattığı taşınmazla ilgili iptal davası açılmamış olmasının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi, borçlu ...'ın dosyaya sunduğu 19/11/2019 havale tarihli beyan dilekçesinde davacı tarafa borçlarının bulunmadığını, eşi ile davacının tartıştıklarını, eşinin borcu ödemek istemediği için kendisine yaptığı baskı sonucunda üzerindeki malları diğer davalılara herhangi bir bedel almadan devrettiğini beyan ettiği, talimatla alınan tanık beyanlarından da asıl borçlu ... borç içinde bulunduğunun diğer davalılar ... ve ... tarafından bilindiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile , davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karar davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda bölge adliye mahkemesince verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine ve 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6.152,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'dan alınmasına 02/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.