Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18676
Karar No: 2016/7340
Karar Tarihi: 15.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18676 Esas 2016/7340 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/18676 E.  ,  2016/7340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı ...vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı ..."in sürücüsü ve ..."un işleteni olduğu, davalı ...ye ZMMS ile sigortalı araç ile davalı ..."in sürücüsü, ..."nin işleteni olduğu ve davalı ...ye ZMMS ile sigortalı aracın çarpışması ve ardından direksiyon hakimiyetni kaybeden ... idaresindeki aracın yaya kaldırımında bulunan davacı yayalar ...."ye çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacıların yaralandığını, malül kaldıklarını, kazada her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduklarını belirterek her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere 2.000,00 TL tedavi masrafı, 2.000,00"er TL den 4.000,00 TL iş göremzlik - maddi tazminat ile ... için 5.000,00 TL, ... için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında iş görememezlik tazminatı ile ilgili maddi tazminat talebini ... için 40.477,27 TL, ... için 292.673,71 TL, ... için tedavi giderleri talebini 49.420,85 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı.... vekili, davacı tarafın müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, aksi halde araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olan müvekkili şirket yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... ... vekili; davacı tarafın müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, aksi halde araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olan müvekkili şirket yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ..., dava konusu aracı kazadan önce ...."e sattığını, husumetin bu kişiye yöneltilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davayı kabul etmediğini belirterek reddini savunmuştur.
    Davalı ... ve ... vekili; müvekkilleri seyir halinde iken diğer davalı ..."in dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslek ve sanatta acelecilik göstererek önce müvekkili aracına sol taraftan daha sonra kaldırımda yürüyen davacılara çarparak yaralanmalarına sebep olduğunu, düzenlenen kaza tespit tutanağı ve krokisinden de anlaşılacağı üzere müvekkillerinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; Davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 3.930,22 TL geçici iş göremezlik zararı, 158.786,69 TL sürekli iş görmezlik zararı, davacı ... için 4.773,99 TL geçici iş görememezlik zararı, 25.406,26 TL sürekli iş görememezlik zararı ve 156,50 TL tedavi giderinin olay tarihinden itibaren davalılardan (sigorta şirketleri için limitleri ve sigortalılarının kusuru oranında ve dava tarihinden itibaren yasal faizle sınırlı sorumlu olmak üzere) müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine; davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine (yapılan ödemelerin infazda dikkate alınarak tahsilde tekerrürlük yaratılmamasına), fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...vekili ile davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş görememezlik tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK m. 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Bu kural yargıda açıklık ve netlik prensibinin bir gereğidir.
    Somut olayda dava dilekçesinde, davalıların müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna dayanılarak dava açılmış, Mahkemece davalıların kusurları oranında sorumlu olduğu belirtilerek ve fakat hesap edilen tazminat miktarlarına belirlenen kusur oranları uygulanmaksızın karar verilmiştir. Aynı şekilde, davalı ... şirketlerinin poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu oldukları belirtilmesine rağmen, sigorta şirketletinin yaptıkları ödemeler dikkate alınmadan hazırlanan aktüer raporu hükme esas alınarak, davalı ... şirketlerinin bakiye limitleri kalıp kalmadığı hususu nazara alınmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece kurulan hüküm müphem olup infazı kabil değildir. Tüm bu nedenlerle infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili, davalı ...vekili ile davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekili, davalı ...vekili ile davalı ...vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ...ve ...ye geri verilmesine 15/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi