Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5922
Karar No: 2016/7426
Karar Tarihi: 20.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5922 Esas 2016/7426 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5922 E.  ,  2016/7426 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı ... şirketinin zorunlu trafik sigortacısı ve diğer davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın davacıya ait araca kusurlu şekilde çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kazada davalı sürücünün %100 asli kusurlu olduğunu, olay yerinde 27/05/2013 tarihli anlaşma tutanağı düzenlendiğini, ancak davalıların hasar bedelini ödemediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.900,00 TL hasar bedelinin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı .... vekili; davacının hasar başvurusu üzerine davalı şirket tarafından yapılan hasar incelemesi sonucunda sigorta eksperi tarafından düzenlenen raporda meydana gelen hasarın kaza ile her iki araç üzerindeki hasarların karakteristik olarak uyum göstermemesi sebebiyle hasar hakkındaki olumsuz görüş ve kanaatine varıldığını, araçların ibraz edilen anlaşmalı kaza tutanağında belirtildiği gibi hasarlanmadığını ve meydana gelen olay ile kaza arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... beyanında; yolu bilmemeleri nedeniyle köprüde davacı araçla aniden karşı karşıya geldiklerini, davacı ile tutanak tuttuklarını, trafik sigortasının kendisine ödeme yapmadığını ve aracını kendi imkanları ile yaptırdığını beyan etmiştir.

    Davalı ..."e usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ olunmuş, davalı davaya cevap vermediği gibi duruşma günü tebliğ edildiği halde duruşmaya da katılmamıştır.
    Mahkemece, davacı aracındaki hasarın kazayla uyumlu olmadığı kanaatine ulaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası nedeni ile oluşan hasar bedeli istemine ilişkindir.
    Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Genel Şartlarının A.1. maddesinde, "sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na (KTK) göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Meydana gelen bir kazada zararın ödenmesi veya azaltılması amacıyla, sigorta ettirenin yapacağı makul ve zorunlu masraflar sigortacı tarafından karşılanır. Bu sigorta işletenin (sigorta ettirenin) haksız taleplere karşı savunmasını da temin eder" hükmüne yer verilmiştir. Aynı genel şartların A.3. maddesinde "teminat dışında kalan haller", B.1. maddesinde "rizikonun gerçekleşmesi halinde sigorta ettirenin yükümlülükleri", B.3. maddesinde "sigortacının halefiyeti" ve B.4. maddesinde ise "zarar görenlerin haklarının saklı tutulması ve sigortacının işletene rücu hakkı" hüküm altına alınmıştır.
    Diğer yönden Türk Ticaret Kanunu"nun Mal Sigortalarına ilişkin Genel Hükümlerine göre de oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğu gibi aynı TTK 1409 maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin ZMSS Genel Şartlarının A.3. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
    İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, ZMSS Genel Şartlarına ve 6102 sayılı TTK 1446 md. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; uyuşmazlığın çözümü için öncelikle kazanın ihbar edilen yerde ve şekilde meydana gelip gelmediğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, meydana gelen kazanın oluşu ile her iki araçta meydana gelen hasarın uyumlu olmadığı ve bu kazanın başka bir yer ve şekilde meydana geldiği bildirilmiştir.
    Davacıya ait araç sürücüsü ile davalıya sigortalı aracın sürücüsü arasında düzenlenen kaza tespit tutanağında davalı ....’ye trafik sigortalı aracın davacının şeridine girerek seyir halindeki davacının maliki olduğu araca çarparak zarar verdiği ve çarpma noktaları, çizilen krokide ve olay anlatımı bölümünde belirtilmiştir. Rizikonun gerçekleştiği tanık ve davalıların beyanları ile ispatlanmıştır.
    Bu durumda mahkemece, kaza tespitine ilişkin tutanağın ve hasarın teminat dışında kaldığı hususu, davalı ... şirketince somut delillerle ispatlanamadığından kazanın belirtilen yer, şekil ve zamanda meydana geldiği, sigorta geçerlilik süresi içinde gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında kaldığı kabul edilerek konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur oranları belirlenip, daha sonra davacıya ait araçta oluşan gerçek zarar yönünden rapor aldırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi