8. Hukuk Dairesi 2011/3516 E. , 2012/887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri, müdahil davacı ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kübulüne ve kısmen reddine dair Yalvaç Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 31.12.2010 gün ve 367/491 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi müdahil davacı ... vekili ile davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden reddine karar verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 165 ada 17, 205 ada 17, 270 ada 6, 219 ada 151, 228 ada 32, 269 ada 30 ve 261 ada 3 parsel sayılı taşınmazların kadastrodan önce tapusuz olarak kök miras bırakan ...’ya ait iken kadastro çalışmaları sırasında murisin oğlu ve davalının eşi olan ... adına tespit ve tescil gördüğünü, bir süre sonra kayıt maliki ...’nın bu taşınmazları tapuda bir akitle davalıya bağışladığını açıklayarak davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle kök muris ... mirasçıları adına ve davalının murisinin mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 01.03.2006 tarihli dilekçesiyle; kadastro tespitine dayalı olarak açılan davalar 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan davalının zamanaşımı iddiasının yersiz olduğunu ve davaya tenkis davası olarak devam edilmesini istemiştir. Davacılar vekili, 21.03.2006 tarihli dilekçesiyle; MK.nun 571/2 ve son maddesi gereğince terditli olarak ileri sürdükleri tenkis davasına göre işlem yapılmasına 17.03.2008 havale tarihli dilekçesinde de özetle; davalının kötü niyetli olduğunu, davalı adına yapılan tescillerin yolsuz olduğunu, aslında tüm taşınmazların bidayette kök muris ...’ya ait iken ...’nın oğlu ... ve gelini ... ile aynı evde barınması nedeniyle diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğluna ve gelinine muvazaalı olarak devir yaptığını açıklayarak davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Müdahil ... vekilleri, kök miras bırakan ...’nın dava konusu 2005 ada 17, 228 ada 32 ve 270 ada 6 nolu parsellere isabet ettiğini tahmin ettikleri üç adet taşınmazın davacıların miras bırakanı ... tarafından haricen düzenlenen tarihsiz satış senediyle kadastrodan önce kendisine sattığını, parasını aldığını, zilyetliğini devrettiğini açıklayarak davalı adına olan bu parsellerle ilgili tapu kayıtlarının iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Müdahale dilekçesi harçlandırılmıştır.
Davalı vekili özetle; dava konusu taşınmazların kendisine eşi tarafından tapu memuru huzurunda düzenlenen bağış senediyle temlik edildiğini, bunlardan 165 ada 17 nolu parselin kök muris tarafından oğlu ...’ya noterde düzenlenen ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle devir edildiğini, yine dava konusu 270 ada 6 ve 269 ada 30 nolu parsellerin ...isimli kişiden bedelini ödeyerek satın aldığını, ancak, tapulamada eşi ... adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahilin davasının kanıtlanamaması nedeniyle reddine, davacıların davasının kabulüyle, dava konusu 165 ada 17, 270 ada 6, 219 ada 15, 228 ada 32, 269 ada 30, 261 ada 3 ve 205 ada 17 nolu parsellerin davalı ... adına olan tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptaliyle her bir taşınmazın ayrı ayrı 16 pay kabul edilmek suretiyle veraset ilamları dikkate alınarak davacılar, dahili davalılar ve davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde asli müdahil vekili ile davalı ... vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; özellikle dava konusu 228 ada 32, 270 ada 6 ve 2005 ada 17 (205 ada 17) nolu parsellerle ilgili olarak müdahilin ileri sürmüş olduğu iddia ve dilekçesi ekindeki satış senedi tarihsiz olup, köy ihtiyar heyeti üyelerinin isim ve imzalarını taşımadığı ve dava konusu yapılan taşınmazlarda müdahilin hiç zilyet olmadığı anlaşılmakla, müdahil vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Buna karşılık davacılar vekilinin, dava konusu yaptığı tüm taşınmazların önceden tarafların kök miras bırakanı ...’ya ait oldukları ve ...’nın ölümünden sonra mirasçıları arasında herhangi bir taksime tabi tutulmadıkları ve tapusuz oldukları tartışmasızdır. Bundan ayrı, Yalvaç Noterliğinde düzenlenen 30.09.1992 tarih ve 6412 yevmiye numaralı “düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi” ne göre ...’nın Isparta İli, Yalvaç İlçesi, Körküler Köyü, Pazar Mahallesi, Değirmenönü mevkiindeki doğusu yol, batısı Deli Mehmet oğlu ... varisleri, kuzeyi Ramazan ve İsmail Akça, güneyi köy meydanı ile çevrili yaklaşık 80 m2 alanlı üç odalı tuğlalı ahşap ev ve kahve dükkanını ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle oğlu ...’ya temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca, Yalvaç Noterliğinden düzenlenen 06.06.2000 tarih ve 3023 yevmiye numaralı “düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi” ile kök muris ...’nın maliki ve mutasarrıfı bulunduğu menkul ve gayrimenkullerinin tamamını, ayrıca kendisinden önce vefat etmiş olan eşi ...’dan veraset yoluyla kendisine intikal etmiş ve edecek tüm miras hak ve hisselerinin tamamını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gelini ...’ya temlik ettiği görülmüştür.
Davaya konu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları getirilmiştir. 165 ada 17 nolu parsel 222.86 m2 olarak kerpiç ev ve arsası niteliğiyle 08.08.1994 tarihinde ... adına tespit gördüğü itirazsız olarak 28.01.1997 tarihinde kesinleştiği, 270 ada 6 nolu parsel, 1750 m2 olarak tarla niteliğiyle 22.05.1997 tarihinde ... adına tespit gördüğü 03.01.1998 tarihinde itirazsız olarak kesinleştiği, 219 ada 151 parsel, 3367,53 m2 olarak bahçe niteliğiyle 30.11.1995 tarihinde ... adına tespit gördüğü itirazsız olarak 28.01.1997 tarihinde kesinleştiği, 228 ada 32 nolu parsel, 8376,86 m2 olarak tarla niteliğiyle 13.03.1996 tarihinde ... adına tespit gördüğü itirazsız olarak 28.01.1997 tarihinde kesinleştiği, 269 ada 30 parsel 1953,29 m2 olarak tarla niteliğiyle 22.05.1997 tarihind ... adına tespit gördüğü itirazsız olarak 03.01.1998 tarihinde kesinleştiği, 205 ada 17 nolu parsel 6464,22 m2 olarak tarla niteliğiyle 02.05.1995 tarihinde ... adına tespit gördüğü ve itirazsız olarak 28.01.1997 tarihinde kesinleştiği, 261 ada 3 nolu parsel 935,12 m2 olarak tarla niteliğiyle 26.09.1996 tarihinde ... adına tespit görerek 03.01.1998 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Tapu memuru huzurunda düzenlenen 26.05.1999 tarihli 659 yevmiye numaralı resmi senet fotokopisi dosyadadır.
Yukarıda ada ve parsel numaraları yazılı toplam 7 adet çaplı taşınmazın tamamı ... oğlu ... adına kayıtlı iken tümünü kayıtsız ve şartsız olarak Ali kızı ...’ya hibe ettiği belirlenmiştir. Keşif yapılmış, yerel bilirkişiyle taraf tanıkları dinlenmiştir. Ayrıca, duruşma aşamalarında da yerel bilirkişi ve tarafların tanıkları dinlenerek iddia, savunma, senet vs. hakkında bilgileri alınmıştır. Açıklanan tüm bu olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, bidayette kök murise ait olan dava konusu taşınmazların bir tanesinin kadastrodan önce diğerlerinin kadastro işlemlerinin kesinleşmesinden sonra ... ile ...’ya ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle temlik edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilip edilemeyecekleri ve murise ait olan bu yerlerin murisin sağlığında bir tanesi hariç diğer 6 tanesini oğlu ...’ya herhangi bir şekilde özgülememesi ve gelini ...’ya da, kadastro öncesinde sağlığında herhangi bir şekilde devir etmemesi nedeniyle davacıların miras payları oranında iptal ve tescile, tenkise ve muvazaalı devir ya da kötü niyetli intikal nedeniyle iptal ve tescile konu olup olamayacağında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere ve kural olarak; tapusuz taşınmazların temliki herhangi bir şekil ve merasime tabi değildir. Bundan ayrı, kök miras bırakan köy içindeki ev nitelikli olan ve kadastroda 165 ada 17 parsel olarak tespit ve tescil edilen yerini oğlu ...’ya sağlığında noterlikte düzenlenen “ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle” temlik etmiştir. Muris sağlığında kendisine bakılmadığı yolunda bir dava açmamıştır. Öyleyse, murisin oğluna ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle yapmış olduğu temlik geçerlidir. Ancak, kök miras bırakan ... kadastro öncesinde kendisine ait olan tapusuz taşınmazlarının kadastro sırasında oğlu ... adına senetsizden yapılan tespit ve tescillerden sonra ve özellikle ...’nın bu yerleri çaplı olarak eşi (davalı) ...’ya tapu memuru huzurunda koşulsuz bağışından sonra noterlikte düzenlenen 06.06.2000 tarih ve 3023 yevmiye numaralı “ölünceye kadar bakım sözleşmesine” konu kendisinden intikal edecek olan herhangi bir taşınmaz bulunmadığı için bu sözleşme ile temliki yapılan herhangi bir taşınmaz bulunmamakla değerlendirmesi yapılmamıştır. Öte yandan davacılar vekili, tenkis isteğinde bulunmuş, bilahare temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürmüş ise de, kural olarak tapusuz taşınmazların devrinde 01.04.1974 tarih ½ sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararı uygulanamayacağından (tapusuz taşınmazlar taşınır niteliğinde olup, devir ve teslimle mülkiyet alıcıya geçtiğinden) muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteklerinin reddi gerekmiştir. Tenkis isteği muvazaaya göre daha dar kapsamlı olup terditli olarak ileri sürülebilir. Ancak, bu istek nedeniyle herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamış bir ve beş yıllık zamanaşımı itirazı değerlendirilmemiştir. Kaldı ki, davacılar vekili, 17.03.2008 tarihli dilekçesinde davalının kötü niyetli olduğunu ve veraset belgesindeki payları oranında davacılar adına iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Bilindiği üzere, 1086 sayılı HUMK.nunda dahili dava yoluyla taraf teşkilinin tamamlanmasına ilişkin bir müessese söz konusu değildir. Murisin ölüm tarihine göre davalı ... üçüncü kişi durumundadır. Yine murisin ölümüne göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Ayrıca, davalı ... iyi niyet savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, iyi niyet savunması ve kötü niyet iddiası araştırılmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerindedir.
Hal böyle olunca, müdahille ilgili olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla müdahil vekilinin 228/32, 2005/17 (205/17) ve 270/6 parsellere dair tüm temyiz itirazlarının, davalı vekilinin ise 165 ada 17 nolu parselin 30.09.1992 tarih ve 6412 yevmiye numaralı “ölünceye kadar bakım sözleşmesi” nde özgülenen taşınmazla ilgili olduğu belirlenmekle bu parsele yönelik kabul kararına ilişkin temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün bu bölümlerinin ONANMASINA,
Ancak, dava konusu 205 ada 17, 270 ada 6, 219 ada 151, 228 ada 32, 269 ada 30 ve 261 ada 3 nolu parsellerle ilgili olarak davalının iyi niyet savunması üzerinde durulması, davacıların terditli talepleri arasındaki tenkis isteğinin değerlendirilmesi ve iddia, savunma ile tüm deliller gözönünde bulundurularak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle yerel mahkeme hükmünün belirtilen parsellere ilişin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden ..."dan alınmasına ve 1.559,95 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden ..."ya verilmesine 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.