17. Hukuk Dairesi 2016/6876 E. , 2016/7472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının sürücüsü olduğu motorsiklete tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada davacının yaralanıp sürekli maluliyete uğradığını, tedavi süresince çalışamayıp gelir kaybına uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini, davalı sigortacı için faizin dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden işletilmesini talep etmiş; 11.11.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 10.579,82 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, asıl davaya konu edilen trafik kazasında yaralanan davacı için 10.000,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu
olduklarını, davacının kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, kazanın davacının kavşağa çok süratli yaklaşması nedeniyle oluştuğunu ve davalının kusuru olmadığını, davacının ..."dan geçici işgöremezlik ödeneği alıp almadığının araştırılması gerektiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, zarardan davalı aracının sigortacısının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 10.579,82 TL. maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, tazminata davalı ... yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılar ... ve ... vekilinin asıl davaya yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; birleşen dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu trafik kazası sonucu cismani zarara uğrayıp malul kalan davacı lehine manevi tazminata hükmolunması istemiyle dava açmış; açılan dava, maddi tazminata ilişkin asıl dava ile birleştirilmiş; ancak mahkemece birleşen dava yönünden hüküm tesis edilmemiştir.
Birleştirilmesine karar verilen davaların yargılaması birlikte yürütülmekle birlikte, bu davaların ayrı ayrı varlıklarını devam ettirdiği göz önünde bulundurularak her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği halde, mahkemece birleşen dava hakkında hüküm kurulmayışı doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece, birleşen davada, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma ve malul kalma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının uğradığı daimi işgöremezlik oranı ile geçici işgöremezlik süresi, kusur oranları, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlenecek manevi tazminat yönünden hüküm kurulması gerekirken, manevi tazminat istemine ilişkin birleşen dava hakkında hüküm kurulmayışı doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin asıl davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl dava yönünden hükmün ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 397,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleştirilen davanın davacısına geri verilmesine 20.6.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.