17. Hukuk Dairesi 2014/19108 E. , 2016/7508 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ... şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu konumunda bulunan annesinin babasının ve kardeşinin meydana gelen trafik kazası sonucunda hayatlarını kaybettiğini, maddi ve manevi açıdan mağdur olduğunu, kazada araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu bulunduğunu, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davacı vekili 02/07/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 3.529,98 TL arttırarak ıslah harcını ikmal etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirketin yaptığı ödeme sonucu ibra edildiğini, davacıya açılan hasar dosyası kapsamında 23.397,55 TL"nin ödendiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 4.529,98 TL"nin 02/09/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına göre, mahkemece hükme esas alınan 12.05.2014 tarihli hesap bilirkişisi raporu davalıya tebliğ edilmiş olduğu fakat rapora karşı itiraz süresi dolmadan davanın esası hakkında karar verilmiş olduğu görülmektedir. T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükmü düzenlenmiştir. Yine 6100 Sayılı HMK"nın 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine yer verilmiştir. Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür. Bu husus da usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir.6100 Sayılı HMK"nın 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü Amirdir.
Somut olayda, davalılara mahkemenin hükme esas aldığı hasar bilirkişi raporu 07.07.2014 tarihinde davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak rapora karşı varsa itirazları alınmaksızın, iki haftalık itiraz süresi dolmadan 14.07.2014 tarihli celsede davanın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporlarının davalılara usule uygun şekilde tebliğ edilmesi ve itiraz süreleri beklenerek davalıların itiraz hakkını kullanması sağlanmak suretiyle savunma ve delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde davalıların itiraz ve savunma hakkı kısıtlanarak yargılamaya devam edilmek suretiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre bu aşamada davalı ... şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.