
Esas No: 2015/2817
Karar No: 2015/10737
Karar Tarihi: 24.11.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2817 Esas 2015/10737 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/04/2014
NUMARASI : 2013/181-2014/163
DAVACI : ....
DAVALILAR : ....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacı, murisi ...."n vefat ettiğini, terekesinin borca batık olması sebebiyle mirası kayıtsız ve şartsız reddettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...."n terekesinin TMK"nın 605. maddesi uyarınca borca batık olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan...... vekilleri temyiz etmiştir.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya murisin işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez (TMK m. 610/2).
Mirasçılar tarafından, terekeye dahil olan bir taşınmazdaki miras hissesinin satış işlemine konu edilmesi, Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesi anlamında, tereke mallarını kendisine maletme (mirasın benimsenmesi) anlamına gelir ve ret hakkından yoksun kalırlar.
Somut olayda, murisin ölüm tarihi 30.05.2005 olup, davacı vekili davanın ıslahına ilişkin 08.05.2013 tarihli dilekçesinde murisin vefatından önce
adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı....(... Ltd.Şti.) lehine ipotek tesis ettirdiğini, murisin ölümünden sonra anılan şirket tarafından icra
takibi başlatıldığını, borcun kapatılması için davacı ve diğer mirasçıların taşınmazın tapusunu verdiklerini bildirmiştir. Mirasçılar tarafından terekeye dahil olan bir taşınmazın satış işlemine konu edilmesi TMK 610/2 maddesi anlamında tereke malının (mirasın) benimsenmesi anlamına gelir ve mirasçı ret hakkından yoksun kalır. Bu durumda mahkemece mirasçı olan davacının ret hakkının düştüğü gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.