17. Hukuk Dairesi 2016/4159 E. , 2016/7668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile katılma yolu ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan müvekkillerinin desteği ..."ın aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ve davalı ... şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulüne, 2.318,62 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacıların her biri için 2.500,00 TL toplam 10.000,00 TL, manevi tazminatın, davalılar ... ve ..."dan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve katılma yolu ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece hükme esas alınan hesap bilirikişisi raporunda davacı baba ..."ın gerçek zararı hesaplanırken CSO tablosu esas alınmıştır. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre, sağ kalan kişilerin muhtemel yaşam sürelerinin tespitinde PMF tablosu kullanılmakta olup, işleyecek dönem hesabında da %10 artırma ve %10 eksiltme yöntemine göre hesaplama yapılmaktadır. Bu açıdan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Somut olayda, davacıların desteğinin alkollü olduğunu bildiği halde davalı sürücünün aracına bindiği bu nedenle müterafık kusuru olduğu, ayrıca 4 arkadaşın gezme amacı ile araca bindikleri bu açıdan hatır taşıması olduğu sabittir. Ancak mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda desteğin müterafık kusuru için 2/8 oranında ve ayrıca hatır indirimi için 2/8 oranında indirim yapılmış olup bu indirim oranları Dairemizin uygulamalarına göre yüksektir. Mahkemece hesap bilirkişisinden bu yönlerden ek rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkmdaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmak ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 631,48 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.