
Esas No: 2016/3652
Karar No: 2016/7698
Karar Tarihi: 24.06.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3652 Esas 2016/7698 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın neden olduğu tek taraflı kazada, müvekkilinin %99 oranında sürekli maluliyete maruz kalacak şekilde yaralandığını ve sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.11.2015 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat alacağının 128.645 TL"sini sakatlanma nedeniyle, 169.500 TL"sini bakıcı gideri olarak talep ettiğini belirterek toplam talebini 298.145 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili; davacıya poliçe kapsamında 16.08.2013 tarihinde ödeme yapıldığını, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur ve davacının %99 maluliyet oranına göre, bilirkişi raporu benimsenerek; davanın kabulüne, 298.145,81 TL"nin (bu miktarın 128.645,73 TL"sinin trafik kazası nedeniyle maluliyet bedeli; geriye kalan 169.500,08 TL"nin ise meydana gelen trafik kazası nedeniyle karşılanmayan bakıcı gideri olduğunun tespitine) 10.05.2013 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte (maluliyet bedeli ve bakıcı giderleri için ayrı ayrı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davalı ... şirketinden tahsiline; davacı .... adına 16.08.2013 tarihinde yatırılan 110.763 TL"nin ise mükerrer ödeme olmaması için davacıya ödenmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına,
özellikle davalıya sigortalı araç sürücüsünün zararlandırıcı eylemi ile davacıya ve aile birliğine bakıcı zararı külfeti yüklenmiş olduğundan davalı zararı gidermekle yükümlü olup, olayda BK.’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi kapsamından davacının bakıcı gideri istediği anlaşılmakla birlikte, 10.000 TL maddi tazminat talebinin ne kadarının sürekli iş göremezlik tazminatı, ne kadarının bakıcı gideri olarak talep edildiği belirtilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, maddi tazminat talebinin ne kadarının sürekli iş göremezlik tazminatı, ne kadarının bakıcı gideri için olduğu yönünden dava dilekçesinin davacı vekiline açıklattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan 13.11.2015 tarihli aktüerya raporunda, davalı ... şirketi tarafından davacıya dava tarihinden önce 16.08.2013 tarihinde yapılan 110.763 TL"lik ödemenin mahsup edilmediği anlaşılmaktadır. Oysa, davalı şirket tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, ilk raporda hesaplanan tazminat tutarından sigorta ödemesinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ."ye geri verilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.