8. Hukuk Dairesi 2011/3706 E. , 2012/1243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Kayseri 2. Aile Mahkemesinden verilen 22.03.2011 gün ve 111/309 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde parasını vekil edeninin ödeyerek davalılardan Şahibe adına satın alınan dava konusu taşınmazı ...’nin vekil edenine haber vermeden mal kaçırma amacı ile diğer çocuklarına bir taşınmaz bırakmadan davalı iki çocuğuna tapuda satarak devrettiğini açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, taşınmazın davacı ile ilgisi olmadığını, esasen mal kaçıranın beş adet dairesini satan davacı olduğunu, taşınmazın davacı tarafından satışı konusundaki baskısından kurtulmak amacı ile anlaşarak vekil edenlerinden Şahibe tarafından diğer vekil edenleri Züleyha ve ...’a devredildiğini açıklamış, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava Kayseri 4.Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış, mahkemenin 17.12.2009 tarih 2009/276 Esas, 2009/374 Karar sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin 01.02.2010 tarihinde kesinleşmesi ve süresinde davacı vekilinin başvurusu sebebiyle dosya Kayseri 2. Aile Mahkemesinin esasına kaydedilmiştir. Kayseri 2. Aile Mahkemesi tarafından, dava dilekçesinde davacının yalnızca davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu açıklayarak kendi adına tescil isteğinde bulunduğu, alacak veya eşi Şahibe adına tescil istemediği, talebin de bu sebeple edinilmiş mallara katılma rejimi veya katkı payına dayalı olarak değerlendirilemeyeceği açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Temyize konu dava, Borçlar Kanununun 18. maddesi uyarınca açılmış şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Muvazaa nedeniyle açılmış bulunan temyize konu davanın kanuni dayanağı BK.nun 18. maddesi olduğuna, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı işlem davacı yönünden haksız eylem niteliğinde bulunduğuna göre, uyuşmazlığın çözüm yeri dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olduğundan iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözönünde bulundurulur. 6100 sayılı HMK.nun Geçici 1.maddesinde; bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılan davaların açıldığı tarihte görevli olan mahkemelerce bakılmasına devam edileceği bildirildiğine göre, çekişme konusu taşınmazın belirtilen değerine göre temyize konu tapu iptali ve tescile ilişkin davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle ve yazılı gerekçeyle davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı da temyiz edilmeden kesinleşmiş olduğundan bu hususta herhangi bir engel teşkil etmemektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.