8. Hukuk Dairesi 2012/635 E. , 2012/1245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
...ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bursa 1. Aile Mahkemesinden verilen 31.01.2011 gün ve 297/56 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ...geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... Sönmez vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan katkı payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen kısma yönelik olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 28.11.1987 tarihinde evlenmiş, 27.12.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 15.03.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM"nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre evlenme tarihi ile taşınmazların edinme tarihlerine kadar her iki tarafın da çalışarak gelir elde ettikleri anlaşılmaktadır. Diğer yandan dava konusu taşınmazlar ve üzerine inşa edilmiş bulunan tasfiyeye konu binanın 01.01.2002 tarihinden önce edinildikleri dikkate alındığında davacının talebinin katkı payı alacağı olduğu konusunda duraksamamak gerekir.
Mahkemece, davacının katkı oranının dava konusu taşınmazlardan 248 ada 28 parselde % 40, 154 ada 1 parselde % 40 ve 8819 ada 3 parselde % 30 olduğunu, bu oranlara göre taşınmazların değerleri üzerinden davacıya isabet eden toplam katkı payı alacağının 132.458,85 TL olduğu kabul ederek yazılı şekilde hüküm kurmuştur. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, tarafların çalışarak elde ettikleri gelirler karşısında taraf gelirlerinden kişisel harcamalar ve ayrıca erkeğin gelirinden TKM.nin 152.maddesine göre kocanın aileyi geçindirme yükümlülüğü de dikkate alınarak tasarruf miktarlarının birbirine oranlanması ile bulunan katkı oranlarının dikkate alınmasında ve bilirkişi raporları ile taşınmazların belirlenen rayiç değerlerinin belirlenme şeklinde herhangi bir hata bulunmadığına göre hakkaniyet ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri de gözetilerek davalı vekilinin aşağıda yazılı husus dışındaki diğer tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak; davacının isteği edinme tarihleri itibarıyla katkı payı alacağı niteliğinde olduğuna göre taşınmazların dava tarihi itibarıyla belirlenen rayiç değerlerinin (350.345 TL, 50.000 TL ve 16.971 TL) usulüne uygun şekilde belirlenen davacının katkı oranları ile çarpılarak davacının katkı payı alacağının bulunması gerekirken, karar tarihine en yakın değer olarak belirlenen (398.076 TL, 60.000 TL ve 19.799,50 TL) değerlerin katkı oranları ile çarpılması sonunda davalı aleyhine fazla şekilde katkı payı alacağına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir.
Diğer yandan, katkı payı alacağı davalarında faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğinden mahkemece karar tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da doğru değil ve bozmayı gerektirmekte ise de hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olması karşısında temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma sebebi yapılmamış, eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 7.868,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.