
Esas No: 2021/21686
Karar No: 2022/1158
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21686 Esas 2022/1158 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanıklar, bir iş yerinin önüne bırakılan limonları çalma suçundan yargılanmış ve basit hırsızlık suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmışlardır. Ancak, suçun uzlaşma kapsamına alınması sonrasında, uzlaşma sağlanamadığına dair raporun tanzim edilmesine rağmen, iş yeri sahibi mağdurun beyanına başvurulmamış ve uzlaştırma işlemleri usul ve yasalara aykırı bir şekilde yapılmıştır. Bu nedenle, dosyanın yeniden uzlaştırma bürosuna tevdi edilerek yapılacak uzlaştırma işleminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır:
-Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 62/1. maddeleri
-6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
-5271 sayılı Kanun’un 253. maddesi
-5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi
-7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. ve 35. maddeleri.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli ve 2017/306 esas, 2018/698 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 05/10/2021 gün ve 10982-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2021 gün ve 2021/123089 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, ... adlı iş yerinin önüne sabah erken saatlerde bırakılan limonları hırsızladıkları gerekçesiyle haklarında basit hırsızlık suçundan kamu davası açılan sanıklar hakkında yapılan yargılama sırasında, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinde yapılan değişiklik sonrası adı geçen suçun uzlaşma kapsamına alınması neticesinde, dosyanın durma kararı verilerek uzlaşma bürosuna tevdi edilmesini müteakip, müşteki ...'e ve sanıklardan ...'na ulaşılamaması nedeniyle uzlaşma sağlanamadığına dair raporun tanzim edilmesini takiben, yargılamaya devamla atılı suçlardan sanıkların mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Soruşturma esnasında müşteki sıfatıyla ifadesine başvurulan ...'in kolluk tarafından alınan 29/08/2011 tarihli beyanından anlaşıldığı üzere, adı geçenin ... isimli iş yerinin sorumlusu ve aşçısı olup sahiplik sıfatına haiz olmadığı, 29/08/2011 tarihinde kolluk tarafından tutulan tutanağa göre, ... Restoran isimli iş yerinin ... adına kayıtlı olduğunun belirtildiği, yapılan yargılama sırasında ise, ...'in ifadesine baş vurulmamakla birlikte, gerçekten suçtan zarar gören kişi olan iş yeri sahibi mağdur ...'ın beyanı alınmadığı gibi, uzlaştırma işlemlerinin de adı geçen iş yeri sahibi asıl mağdur ile yapılmadığı, bu halde 5271 sayılı Kanun'un 253/4. maddesinde, "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır." şeklinde yer alan düzenlemeye nazaran ve uzlaşma için sanıklardan ...'na ulaşılmış olsa dahi sonucun değişmeyeceği dikkate alınarak, yapılan uzlaştırma işleminin usul ve yasalara aykırı olduğu, yeniden uzlaşma işlemleri yapılmak üzere dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdii ile yapılacak uzlaştırma işleminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Dosya kapsamına göre, sanık ...’un İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli mahkumiyet kararını 09/03/2020 tarihinde istinaf ettiği, mahkemenin 28/05/2020 tarihli ek kararıyla istinaf talebinin reddine karar verildiği, bu ek kararın sanığa 30/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve sanığın 11/12/2020 tarihli dilekçe ve sonradan verdiği bir çok dilekçe ile bu ek kararı da istinaf etmesi üzerine mahkemenin dosyayı istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine göndermesinin gerekmesi,
2-7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, öncelikle sanığın beyan ettiği, en son adrese tebliğ edilmesi, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması gerekirken sanık ...’nun yokluğunda verilen İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli kararının sanığın duruşmada beyan ettiği ev adresine tebliğe çıktığı ancak bila gelmesi üzerine bu kez yine duruşmada beyan ettiği iş adresine tebliğe çıkması gerekirken farklı adreslere tebligat yapılmaya çalışıldığı ancak bila gelmesi üzerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre duruşmada beyan ettiği ev adresine tebligat yapılması nedeniyle kararın usulüne uygun kesinleşmediği, kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli kararının sanık ...’na tebliğ edilip usule uygun olarak kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (İSTANBUL) 26. Asliye Ceza Mahkemesinin her iki sanık yönünden henüz kesinleşmeyen 15.11.2018 tarihli ve 2017/306 E., 2018/698 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.